"Eğer Beşiktaş'ın rakibi olsaydım Delgado, Holosko ve Serdar Özkan beni korkuturdu. Bizim gücümüz takım olmamızda".
Beşiktaş'ın yenileri arasında beni en çok tereddütte bırakan o olduğu için ropörtaj tercihimi Seric'ten yana kullandım. Çimlere serilip, sohbetimize başlarken şakayla karışık bileğinin güçlü olup olmadığını soruyorum, şaşırıyor. Derken meydan okuyor ve başlıyoruz bilek güreşine, öyle poz vermek için değil harbi harbi. Görüntüsü cılız ama bileği güçlü,
yenemiyorum. Ailesinde başka bir sporcu olup olmadığını soruyorum. Babasının amatör olarak futbol oynadığını belirtip "Sporu gerçekten çok seven bir ailem var ama benden başka futbolcu ya da sporcu yok" cevabını veriyor. Beşiktaş'tan teklif aldığı güne geri dönmesini isteyip o anda neler hissettiğini sorduğumda bakın neler söylüyor: "Bir an bile düşünmedim. Beşiktaş ve Türkiye bana yabancı değil. Türkiye dünya üçüncüsü oldu, Avrupa Şampiyonası'nda ses getirdi. Türkiye Ligi'ni de biliyorum, zor bir lig. Böyle bir ligde oynamak istedim ve hiç düşünmeden kabul ettim."
BURADA İŞİM NE? Dalıyoruz derinliklere, detayları istiyorum. -Beşiktaş'ı ne kadar tanıyordun ki gelen teklifi hemen kabul ettin? -Beşiktaş, Avrupa'da bilinen kulüplerden biri. Taraftarını ise dünya tanıyor, biliyor. Ben Beşiktaş'ın kazandığı Liverpool maçını izleme şansı buldum. Muhteşem bir taraftar vardı. Bu takım için büyük güç demektir!" -O güç bazen baskı unsuru olmaz mı? -Buna baskı demek doğru değil, itici güç demek daha doğru olur. -Performans demişken, kendi stilini nasıl tanımlarsın? -Futbol artık sadece bir özellikle oynanacak bir oyun değil. Hem güçlü olmalısınız, hem de teknik kapasiteye sahip olmalısınız. Ben bu özelliklere sahibim. -Yaklaşık bir aydır çalışıyorsunuz, takım arkadaşlarını tanıyorsun, ilk 11'de kendine yer bulabilecek misin? -Onbirde kendine yer bulacağına inanmayan futbolcunun burada işi ne? Tabii rekabet olacaktır bu da iyi bir şeydir. Hazır takım arkadaşlarından sözü açmışken, Beşiktaş'ın en büyük silahlarının kimler olduğunu söylüyorum. Hiç tereddüt etmeden, "Öncelikle Delgado" diyor. "Neden?" diye tekrar soruyorum çok ilginç bir şekilde tanımlıyor Arjantinliyi: Delgado ışıktan hızlı! Gerçekten çok büyük yetenekleri olan biri. İnanılmaz çabuk düşünüyor ve aynı çabuklukta uyguluyor. Bu büyük güç demek! Serdar Özkan da çok yetenekli. Çabuk, akıllı, futbolu iyi biliyor. Bir de Holosko var.
KENDİMİ AŞACAĞIM Beşiktaş'ın rakibinde oynuyor olsaydım, en çok bunlar beni korkuturdu ama şunu belirtmeliyim ki her şeyden önemli olan takım olmaktır. Beşiktaş'ın gerçek gücü takım olmasındadır. Rüştü'yü unutmuyorum. Pozitif enerji depomuz. 35- 36 yaşında ama 24 yaşındaki gibi heyecanlı. Çok önemli bir isim o. -Rakip demişken, F.Bahçe, G.Saray ve Trabzon hakkında bilgi sahibi misin? -Türkiye Ligi'nin en iyi takımlarının Beşiktaş ve bu saydıklarınız olduğunu biliyorum. -Fenerbahçe İspanya Ligi Gol Kralı'nı aldı, Alex gibi bir yıldızı var, o konuda bir şey söyleyecek misin? -Güiza'yı biliyorum, Alex'i biliyorum ve bu maçların bir derbi olduğunu da biliyorum. Derbiler özeldir. Sadece biz futbolcular için değil, taraftar için de özeldir. Bu maçlarda herkes kendini aşmak ister, benim yapacağım da o. -Yani Beşiktaş'ın rakipleri senin gözünü korkutmuyor diyebilir miyiz? -Elbette. Kesinlikle korkutmuyor. Beşiktaş'ın hedefleri büyük ve biz özlenen şampiyonluğu yaşamak ve yaşatmak için buradayız. Riskli bir soru soracağımı, istemezse cevap vermeyebileceğini söylüyorum. Sorabilirsin diyor. -Bir takıma geliyorsun ve iki kaptan kavga ediyor, bu seni şok etti mi, yabancı oyuncu gözüyle bu olay nasıl görünüyor? -Gerilim iyi değildir ama bazen olur. Ben kavgaya şahit olsaydım belki şok olabilirdim ama görmedim. Duydum. Her takımda olabilir. Son olarak benim yerime kendisine bir soru sormasını istiyorum. Şimdi okuyacağınız satırlar onun kendi kendiyle yaptığı konuşmadır.
SÖZLEŞMEMİ UZATIRIM! Seric soruyor: Beşiktaş'la iki yıllık sözleşmen var, hedeflerin nelerdir? Cevaplıyor: İlk yıl bütün başarıları yaşamak, sonra daha başarılı olup sözleşmemi uzatmak istiyorum. 22 yıldır Beşiktaş yazan biri olarak, Beşiktaş'ın genellikle insan yürekli yabancılara denk geldiğini söylüyorum. Kendisinin de böyle olduğunu düşündüğümü ekliyorum. Samimiyetime teşekür ediyor. Evet, Seric gerçekten iyi bir insan. Benim ilk izlenimlerim böyle. Beşiktaş'a ne kadar katkı yapar ya da yapamaz orası ayrı konu. Bunun için biraz daha beklemek faydalı olacaktır.