Aslan gençler Galatasaray, ikinci hazırlık maçına da gençlerle çıktı. Geçen sezon Almanya 2. Ligi'nden 3'e düşen Parerborn karşısında özellikle ilk 10 dakikada bayağı zorlandı sarı-kırmızılı takım. Ancak daha sonra toparlandı ve sahaya ağırlığını koydu. Genç oyunculardan defansın göbeğinde görev yapan Murat Akca süper bir performans gösterirken, yanında forma giyen Sinan'ın da Murat'tan aşağı kalır yanı yoktu. Bu karşılaşmada da PAF takımının santrforu Erhan defansın sağında oynadı ve görevini başarıyla yerine getirdi. Sarı-kırmızılı takım, genç futbolcular yönünden çok şanslı. Gerçekten çok kaliteli, pırıl pırıl isimler yolda. Yeni transferlerden sadece Ferdi ilk 11'de sahaya çıkarken, Yaser ise ikinci yarı oyuna katıldı. Bir paragraf da Aydın'a açmak istiyorum. Genç futbolcu önemli bir sakatlık geçirmişti. Daha sonra yavaş yavaş kendini bulmaya başladı. Bu sezon da bana göre takımda kalmalı. Her zaman faydalı olabilir.
Karan da önemsemedi İlk yarıda bu gençlerle Galatasaray, barış'ın attığı golle 1-0 üstündü. Ancak ikinci yarı Alman takımı biraz daha etkiliydi. Nitekim beraberlik golünü attılar. Karşılaşma da 1-1 sona erdi. Bana göre bu maçın sonucu çok önemli değil. Sanıyorum Skibbe de alınan sonucu çok önemsemiyor. Alman hoca ile yaptığım sohbetlerde gençlere çok değer verdiğini hissettim. Öncelikle onların performansını görmek istediğini söyledi. Bu da Galatasaray için büyük bir şans. Ben de inanıyorum ki alt yapıda çok kaliteli gençler var. Zaten yıllardır ben de bunu görüyorum. Ağabeylere gelince... Ümit Karan'ın klası tartışılmaz. Ancak o da Lincoln gibi bu tip maçları pek önemsemiyor. Ama önemsemeli. Çünkü o bu takımın kaptanı ve herkese örnek olmalı. Ayrıca kaptanlık Ümit'e çok yakışıyor. Takımda sevilen bir futbolcu. Bu eksiklerini de giderip dapa profesyonelce davranırsa ve özellikle hakemlerle daha az konuşursa mükemmel bir kaptan olur. Transferler konusuna gelince... Bir kaleci, bir stoper ve bir forvet hâlâ aranıyor. Ancak bu zamana kadar netleşen hiçbir şey yok. Yine genç kalındı.