Heykel pazarlığı olmaz Futbolcular, meslek hayatlarının sonunda aşırı duyarlı ve alıngan olurlar. Bülent Korkmaz da öyleydi, ayrılık sürecinde Özhan Canaydın'ın telefonlarına çıkmamış, eski başkanı çıldırtmıştı. Şimdi de Hakan Şükür'e ulaşamıyorlarmış. 17. şampiyonluk balosunda kaptanın olmamasını başkan Adnan Polat, "Ne yani, peşinden mi koşacağız sürekli? Telefonlara çıkmıyor" sözleriyle izah etmişti. Hakan'ın nazı, kaprisi başkanı kızdırmış olabilir ama yine de böyle konuşmasa daha şık olurdu. Hakan Şükür, Galatasaray tarihinin en önemli isimlerinden biri. Metin Oktay, Galatasaray'ı nasıl iki direk arasından alıp ulusal bir kimliğe taşımışsa, Hakan Şükür de Galatasaray'ı Edirne'nin ötesine götüren en önemli figür olmuştur. Kötü oynadığında, takımın el freni durumuna düştüğünde biz de çok eleştirdik ama o başka, bu başka. Sezar'ın hakkı Sezar'a... Futbol hayatını ve özel yaşamını olabilecek en az hatayla tamamlamış bir futbol sembolünün peşinden koşulur başkan, kusura bakmayın... Küçük bir rica; Hakan Şükür gibi bir futbolcunun heykelini dikmeyi, kulübün teklifini kabul edip etmemesine endekslemeyin, pazarlık haline getirmeyin lütfen. Yakışmıyor...