Provokasyon İsviçre ile Türkiye arasında bundan önce yaşananlar ve bir an önce unutulmak istenenleri hatırlatmak için özel çaba harcayanlar var. Bunların başında da Alman Kantonlarında yayımlanan uçuk-kaçık Blick gazetesi geliyor. Bu gazete 9 Haziran tarihli nüshasında tek kelimeyli provokasyonların en büyüğünü yapmış. Terim'den başlamış sorgulamaya; "Burayı hak ediyor mu?" diye sormuş üzerine vazifeymiş gibi. Bir dönem ekmeğini Türkiye'den kazanan Lorant da bol malzeme vermiş bu provokatörlere. "Türkler tembeldir" demiş, ağır ifadeler kullanmış. Tüm bunlara karşılık bizi savunmak adına Kubilay Türkyılmaz konuşmuş aynı gazeteye. Lorant'ın çıldırmış olabileceğini söylemiş... Volkan'ın üzgün bir resminin altına da "Türkler'i yine ağlatacağız" notu düşmüş bu arkadaşlar. Gerçek bir provokasyonla karşı karşıyayız. O nedenle futbolcudan, taraftara herkes çok dikkatli olmalı. Bu provokatörleri futbolumuzla cevap vermeliyiz.
Toraman oynamalıydı! Grubun en iddiasız iki takımı arasında oynanacak bu maç. Kim kazanırsa ümitleri cebine koyup yoluna devam edecek. Bu pencereden bakınca çok önemli olduğunu tartışmaya bile gerek yok ama savaş haline getirmeye de kimsenin hakkı olmamalı. Önce Terim doğruları yapmalı. Savunmamızda Gökhan ve Servet'in sakatlanmaları sonrası ortaya çıkan durum endişe verici. Ya iki tecrübesiz Emre oynayacak göbekte, ya da Gökhan veya Servet sakat sakat çıkacaklar sahaya. Terim ne kadar arar bilmiyorum ama taraflı tarafsız herkes Toraman gibi bir savaşçıyı arıyor böyle zamanda.
Millilerden protesto Her neyse, moral bozmak için yazılmıyor bu yazı. Tüm futbolculardan büyük gayret bekliyoruz. Oyunun kontrolünü kaptırdığımız anda defansın bomba gibi patlaması mümkün. Bunun önüne geçmenin tek yolu Aurelio'yu yalnız bırakmamak, yardımlaşmaktır. Sözde değil özde yardımlaşmak ve yükü omuzlamaktır aslolan. İsviçre'yi yenerek beyaz bir sayfa açabiliriz. Buna inancımız var. Hem de dün akşam Bassel Stadı'nda yaşadıklarımıza rağmen var. Terim'in toplantısı sonrasında yapılan antrenmanda milli futbolcular bizi, yani medyayı, yani onların her sorununu, her başarısını Türkiye'ye ve dünyaya duyuran ve de her Türk vatandaşı gibi bu başarılarla gurur duyan gazetecileri protesto ettiler. Antrenmanın medyaya açık bölümünde sakız çiğneyip elleri bellerinde dolaştılar. 15 dakika dolunca çalıştılar mı onu da bilemiyoruz!? Antrenmandaki kıymetli dakikaları böyle bir protestoya ayıranların bugün sahadaki performanslarının çok iyi olmasını bütün kalbimle diliyorum!