Biraz daha sabır Futbol sezonun kapandıktan sonra Fenerbahçe'yi salonlarda seyretmeye devam ediyoruz. Sağ olsunlar her branşta finallerde (çoğunda da şampiyon oluyor) mücadele ettikleri için bizler de sayelerinde spor zevkimizin tadını çıkartıyoruz. Yarı finalde Efes Pilsen geçildikten sonra finalde Türk Telekom'la eşleşildi. Her ne kadar Şekerspor ve Deneme Lisesi'nde oynadığım dönemlerde basketbolda Genç Milli Takım seçmelerine çağrılmama rağmen (futbol oynamayı tercih etmiştim) gene de teknik konulara girmek kendi adıma doğru olmaz diye düşünüyorum. En azından basket yazarlarımıza saygısızlık olur kanaatindeyim. Ama Fenerbahçe Ülker'in şu anda ülkemizin en iyi takımı olduğu da inkar edilemez bir gerçek. Sezon boyunca Tanjevic büyük eleştiriler aldı. Elbette 16 yıl aradan sonra şampiyonluk getiren Aydın Örs'ün üstüne koçluk yapmak kolay iş değildi. Kurulan genç takım ligde inişli çıkışlı grafik çizerken, Avrupa'da da ilk 8'i yakaladı. Mahmut (Uslu) Ağabey'le konuşmalarımızda bana sürekli olarak "Biraz sabret, bu takım iyi olacak. Çok yetenekli çocuklar var. Gelecek emin ellerde, merak etme" diyordu. Gerçekten haklıymış. Eeee ne de olsa yılların basketbol adamı. Yani işin kurdu. Fenerbahçe sezon başından beri sakatlıklarla, hastalıklarla, şanssızlıklarla uğraşıp durdu. İlk defa Efes serisiyle tam takım sahaya çıkılırken, herkes de farkı hissetmeye başladı. Türk Telekom gibi bir takıma ilk maçta 100, ikinci maçta 99 sayı atarak seriyi 2-0'a getirmek, aynı şekilde Efes'i de zorlanmadan 3-0'la geçmek her babayiğidin harcı değil.
* Şu aralar sürekli şehir dışında oradan oraya gitmekteyim. Her yerde bana sorulan soru ayrı: "Transferler ne olacak?" Ben de sürekli "Sabredin" diyorum. Başkan Aziz Yıldırım yakında açıklamaları yapacak. Yerli transferler yapılır, orada sorun yok. Yabancıda 6+2 dolu, o yüzden bazılarıyla yolların ayrılması şart. İlk akla gelenler bekleneni veremeyen Kezman, ciddi sakatlığı olan Maldonado ve ne zaman oynayacağı belli olmayan Appiah. Yalnız hepsinin muvaveleleri var, ha deyince gönderilemez. Not: Dün Adıyaman'dan geldim, bugün Viyana'dayım. İki gün sonra Çanakkale, daha sonra da Bandırma'da olacağım. Dönüşümde oradaki insanların düşüncelerini sizlerle geniş şekilde paylaşacağım.