Bu defansla işimiz zor Finallere artık sayılı günler kaldı. Slovakya ve Uruguay maçlarından sonra Milli Takımımızın durumu netleşiyor. Görüyoruz ki bizde her şey var. İyi, kötü, güzel, çirkin ne ararsanız bulabilirsiniz. İyilerden başlayalım... Otoritesini tüm futbolculara kabul ettirmiş, babacan bir hocamız var. Fatih Terim, mimikleriyle bile sahayı kontrol edebiliyor. Elinde kusursuz bir kadro olsa, sistemden sisteme geçip, rakipleri ezerek şov yapacak. Takım olarak konsantrasyon üst düzeyde. Futbolcularımızın tamamı bu kupada en iyi yere gelmek için adeta söz birliği etmiş durumdalar. Nihat, formunun zirvesinde. İşler iyi giderse gollerin çoğuna imzasını atacak.
Arda, iyi bir Milli Takım'da patlamaya hazır bomba gibi. Sanki Avrupa'nın yeni yıldızı olmak için sabırsızlanıyor. Emre Belözoğlu, bir kaptan ve oyun kurucu olarak tam bir 10 numara gibi oynuyor. Tuncay, dağınıklıktan kurtulmuş, yeni oyun biçimiyle en büyük kozlarımızdan biri. Aurelio bildiğiniz gibi... Mehmet Topal tırmanıyor... Hamit, sağ tarafa renk getirecek... Kötülere gelince... Savunmamız bir felaket. Uruguay'a kademe hatalarından kaynaklanan sayısız pozisyon ve 3 gol verdik. Gökhan Zan, en iyi oynadığı maçta bile inanılmaz hatalar yapıyor. Savunmanın göbeği, Servet ile düzelir mi? O da soru işareti... Soldaki Hakan Balta'nın elektriği zayıf. Forvette, Nihat ile birlikte kim oynayacak henüz belli değil. Kısacası içinde parlak ve sönük ışıklar bulunan, eksik bir takımız. İyi bir Portekiz, bizim yenildiğimiz Uruguay'ı, 10 maçın 9'unda yener. Umarız top bizi sever!