Tuncay farkı! Euro 2008'deki rakiplerimiz-den Çek Cumhuriyeti niyetine kardeşi Slovakya önüne çıkan milli futbolcular tribünleri dolduran gurbetçilerin heyecanlı desteğini arkalarında bulunca, oyun düzenini bir parça hırpalayıp, bir an önce gol atmayı ön planda tuttular. Dolayısıyla puan mücadelesi tadında bir özel maç oldu. Milli Takım'a hasret gurbetçiler için kazanmak önemli olsa da sanırım Terim için önemli olan Gökhan Zan başta, bazı oyuncuların durumlarını görmek ve bir anlamda oyun düzenini test etmekti. Bu pencereden bakınca Zan'ın iyi durumda olduğunu söyleyerek başlamak gerek. Son derece rahat ve özgüvenliydi Zan. Yani bu iyi haber. Oyunun genelinde Kazım ve Tuncay'ın driplingleri hızımı arttırırken, orta sahada fazla oyalanmamaya özen gösterdik. İlk 45 dakikada zaman zaman savunma hataları da yaptık. Özellikle kontrataklara karşı çizgi halinde yakalanan savunmamız kafalarda soru işareti oluşturdu fakat bu normal. Üstelik bu savunmaya katılacak bir Servet olduğunu da unutmayalım.
Kazım'ın gayreti Tuncay'ı çok hırslı, istekli, gördüm. Fenerbahçe'deki günlerini hatırlattı. Şampiyonayı şimdiden hazır olduğunu söylemek abartı olmaz. Hırsıyla arkadaşlarını ateşleyen, topu ayağına aldığında tabanca gibi patlayan Tuncay, İsviçre'de vitrine çıkmayı şimdiden kafasına koymuş bir havadaydı. Bu da çok önemli. Savunmanın sol kanadında Hakan Balta orta iyi işler yaptı ancak ileri çıktığında geri dönmesi problem oluyor. Buna rağmen cesaretle ataklara katılmasının ödülünü attığı güzel golle gördü. Kazım'ın gayreti taktire değer olsa da oyun içinde devamlılığının olmadığı kesin. Bu benim olduğu Terim'in de kafasını karıştıracaktır. Kazım gücünü daha ekonomik kullanmalı ve götürdüğü topları etkili ortaya dönüştürmeli. O zaman çok daha faydalı olacaktır. Sonuç olarak şunu söylemeliyim ki, millilerin genel durumu fena değil. Normal bir maçı hakem bitirir ama dün son noktayı gurbetçiler koydu, bu da ilginçti.