Umutlar sönmesin Bugüne kadar hiç alışık değildik, transferlerin ligin bitişiyle hemen yapılıp yeni sezon kampına "tam kadro" gidilmesine. Bunu başkan Şener'in ağzından duymak da her Trabzonsporluya "Trabzonspor'da olumlu gelişmeler olacak" imajını çoktan vermişti. Şener basına yansıyan transferleri doğrulayıp "imzalar yakında" müjdesini de verince camianın umudu "bin" kat daha arttı. Ancak başkanın "Paniğe gerek yok" açıklamasına rağmen uygulama aşamasında yaşanan aksaklıklar umutları şimdilik söndürdü! Bazı el sıkışılan futbolcuların imza aşamasında "Trabzon'u beğenmedim!", "Karımı ikna edemiyorum", "Çocuğumun eğitimi önemli" bahaneleriyle ortaya çıkması çok üzücü. Aslında bunun altında yatan gerçek çok farklı. Türk futbolu Avrupa'da olumlu gelişmelerle konuşulduğu kadar FIFA'daki "itiraz dosyaları"yla da ünleniyor. Avrupalı Türkiye'ye gelirken "on defa" düşünüyor.
Kaybedilen güveni kazanın Beşiktaş Del Bosque'ye mahkemeyle parasını öderse, Trabzonspor Lange'ye uzun yıllar süren mahkeme sonrasında haksız çıkarsa, Szymkowiak futbolu bile bırakarak Trabzon'dan kaçarsa bu ülkeye de, bu kente de haliyle futbolcu on değil "bin defa" düşünerek gelir elbet! Daha önceki yönetimler de "Transferde hata yapmamak için yoğurdu üfleyerek yiyoruz" diyorlardı. Lange faciası, Tomas Jun kazası arka arkaya geldi. Bunları Musampa'lar, Sayed'ler ve Jefferson'lar gibi "transfer kazaları" izledi. Sonucu 24 yıldır hasret kalınan bir şampiyonluk oldu. Başkan Şener el sıkıştığı isimleri bitirmeden açıklayarak büyük hata yaptı. Majstoroviç tamam derken AEK ile imzalaması yönetime olan güveni yıktı. Umarız başkan diğer açıkladığı transferleri sezon başı kampına yetiştirir de kaybedilen güven kazanılır.