G.Saray'a çok yakıştı Ali Sami Yen gelin gibi süslenmişti. Gençlerbirliği OFTAŞ seyirci getirmeyeceğini açıklayınca tribünlersarı- kırmızıya boyandı. Şampiyona yakışır bir atmosfer oluşturmuştu Cimbom'un fedakâr 12. adamı. Şampiyonluğun kapısı F.Bahçe maçındaki galibiyetle büyük ölçüde aralanmıştı zaten. Uzun maratonun tek kısa mesafeli koşusunda Galatasaray, F.Bahçe'yi yenerek bir adım öndeydi OFTAŞ maçı öncesi. Bu takım için "Kalli gitti, artık dağılır" dediler, "Kadro yetersiz" dediler, ama son sözü futbolcular sahada F.Bahçe maçını kazanarak söylediler. Ben hep bu kadroya ve başarılarına inandım. Takımdaki Hakan Şükür, Hasan, Ümit ve Ayhan gibi 'ağabey' isimler, oyuncu kardeşlerini çok iyi motive ettiler.
İşi ilk yarıda bitirdiler İnsanla hayvanı ayıran büyük özelliktir tecrübe ve bu tecrübeyi aktarabilmek. Tecrübenin en büyüğü de bu ekipteki ağabeylerde bolca mevcut. Şampiyonluklarda ve galibiyetlerde hep bu isimler kazılı beynimizde. Maça gelince... İlk 20 dakikada Servet'in kafa vuruşu ve Galatasaray'ın istekli oyunu vardı. OFTAŞ, ligde bulunduğu konum itibarıyla rahattı. Osman hocayı ve oyuncularını lige tat verdikleri için tebrik ederim. Tek kale maç formatında Galatasaray baskısıyla oynandı karşılaşma. 34. dakikada da Ümit Karan yarım volesini iyi vurdu ama hızı düşük olan top, kaleci Recep'in ellerinde eridi. 36. dakikada gelen gol, şampiyonluğu da tasdik ediyordu. Arda sağ kanattan aldığı topu içeri kat ederek yaptığı ortada Hakan Şükür'e sadece golü atmak kaldı. 45. dakikada Hakan Balta, defanstan gelen topa öyle bir vurdu ki sezon başında beri bence en olumlu hareketiydi bu gol. İlk yarının bitiminde Trabzon'dan gelen Fenerbahçe'nin mağlubiyet haberi şampiyonluk için hiçbir engelin kalmadığını da kanıtlıyordu. İkinci yarıya 'Aslanlar' çok etkili ve coşkulu başladılar. Ancak genç bir kadrodan kurulu OFTAŞ'ın da bu yarıda gollük atakları yok değildi.
Gururlanmak hakları Murat ve Sandro'nun art arda oluşturduğu tehlike gol olmadı. Ancak maç sonunda Galatasaray gülüyordu. Bu gülüşler, sadece galibiyet gülüşü değil, ligi şampiyon bitirmenin getirdiği gururun gülüşüydü. Şampiyonluk, analarının ak sütü gibi helal olsun.