Az gittik uz gittik, dere tepe düz gittik derken ligi de bitirecek hale geri geldik. Bugün asrın hastalığı futbolun sezon kapanış günü. Şampiyon belli olsa da yine de son 90 dakikayı bekleyip, 20.45'te hakemin düdüğüyle şenlik başlayacak. Ligin en çok liderliğini yapmış takım Galatasaray. Yani son haftalarda zirveye oturup, şampiyonluk turu atacak bir
takım değil. Diğerleri Galatasaray'ın çok altında. Görünen en önemli şey çok parayla şampiyon olunmuyor. Fenerbahçelilere bir lafım daha var. Şampiyonlar Ligi ve UEFA Kupası'nda finale kalmış dört takıma bakın. Acaba kaç Brezilyalı futbolcu var. Siz bakmayın ben söyleyeyim. Bildiğim kadarıyla hiç yok! Belki de birer tane kıyıda köşede kalmış olabilir. Onun için şu noktaya çok dikkat edelim. Takımları Brezilyalı ile doldurmak insana şampiyonluk getirmiyor. Benim için Alex küçük maçların büyük futbolcusudur. Öyle olmasa Fenerbahçe'nin bütün büyük maçlarında sahanın yıldızı olurdu.
Deivid ve Bobo farkı Şimdi bana soracaksanız en iyi Brezilyalılar kim? Bana göre 2 tane Brezilyalı futbolcu var bir tanesi Deivid diğeri ise Beşiktaş'taki Bobo. Gerisini geçin gitsin. Galatasaray'ın durumu ortada, herkes onu konuşuyor. Hiç kimse Fenerbahçe'nin Trabzon ile yapacağı maçtan bahsetmiyor. Herkes OFTAŞ faciası olur mu diye birbirine soruyor. Bence olmaz! İnsanlar bunu sorarken, "Fenerbahçe'yi banko galip" diye düşünüyor. Ya Trabzon puan alırsa ne olacak. Beşiktaş'a üzülüyorum. Bizim Beylerbeyi baronu Sinan Vardar, Beşiktaş'ın başında başkan olsa fark olurdu. Onun bulduğu genç futbolcular eğer takıma alınsa bugün Beşiktaş'ın kasasında borç yerine para vardı. Vardar geçen gün bana Beylerbeyi'ndeki Hekimin Kahvesi'nde dert yandı. Barış'ı getirdim, almadılar. Barış nasıl futbolcu? Vardar haklıydı. Beşiktaş'ı bu hale getiren sorumsuzca yapılan yabancı transferiydi. Neyse fazla uzatmayalım. Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray derken, 34 haftalık maratona olaysız ve futbol dolu dakikalarla veda edelim.
İSMET TONGO