Futbolda ne zaman bir "Pir", "Üstat" veya "Duayen" lafı geçse aklıma hemen onun adı gelir. Dile kolay, tam yirmi üç yıldır takımının başında. Gençlerbirliği kulübünü tek odalı yerden bugün herkesin gıpta ettiği trilyonluk tesislere, o büyük takımların hep hayal ettiği UEFA kriterlerine taşıyan ismidir İlhan Cavcav; ben de onu yazıyorum. 1935 yılında Hamamönü'nde doğmuş, 14 yaşında okulu bırakıp babasının yanında iş hayatına atılmıştır. 1960 yılında babasının yanından ayrılarak bugün sektörünün en büyüklerinden olan Ankara Un Sanayisi'ni kurmuştur. O, sektöründe olduğu gibi futbolda da tartışmasız bir numaradır. Ülkemize gelen en iyi Afrikalıları o keşfetmiştir.
Elini attığı, bizzat kendisinin keşfettiği birçok isimsiz futbolcuyu çok geçmeden usta bir tüccar edasıyla astronomik paralarla rakiplerine satan, ülkemizde bu konuda tartışmasız bir numara olan, Türk ve dünya futboluna birçok yıldız hediye eden adamı, İlhan Cavcav'ı okumanızı istedim. Öyle bir kulüp söyleyin ki, bünyesinde Gençlerbirliği'nde oynamış bir oyuncu olsun, o bulmamış olsun. Haydi başkan! Futbol bilgeliğine şampiyonluk yakışır. Ankara istiyor, Türkiye bekliyor.