Futbol kitabının başarı bölümüne bir cümle ekle deseler, az ve öz anlat deseler başlığı OFTAŞ olarak yazar noktalardım. 2001'de merhaba dediği profesyonel lig startı bugün Süper Lig'de mucizevi bir hikayeye dönüşmek üzere. Şöyle çok da uzun olmayan bir geçmişte, G.Birliği'nin pilot takımı olarak düşünülen, bu kadar büyük bir başarısı da hesaplanmayan bir kulüp OFTAŞ. Yıllardır futbolumuza futbolcu hediye eden İlhan Cavcav'ın, bu kez Süper Lig'e yepyeni bir takım sunması, yaşadığı en büyük sevinçlerden ve başarı hazlarından biri olsa gerek. Zaten ileri görüşlülüğünü, "Bu yıl takımım OFTAŞ" diyerek belirtmişti.
Bu yazının, bu haftanın sahte gündemi, tebessümlü yorumları ve "vay be" dedirten şaşkınlığının üzerine tuz biber ekeceğini biliyorum. Buna rağmen sayfalara büyük puntolarla OFTAŞ yazılması, yorumlar yapılması hoşuma gidiyor. Başarı, tek başına kalırsa yakışık almaz! Alkışlanmalı! Şimdi bazı uçtaki tipler, "Baksana, her yerde onlar var!" diyecek. Dikkat çekmek istediğim, bir hafta öncesine kadar ligde varlığının bile farkında olmadığımız, komik bütçeli, gencecik bir takımın, isimsiz bir hocanın yönetiminde aldığı büyük takım galibiyetiyle tecritten çıkması, varlığına dönük yorumlar yapılmasıdır. Sadece gazete yorumları değil eleştiri noktam. Televizyondakiler de çok haksızlık yaptılar. "Beyler, bu takım üç yılda futbol devrimi yaptı. 3. Lig'den Süper Lig'e aralıksız geldi. 4 milyon dolar harcanarak lige başladı. Az yabancı, öz çocuklarımızla bu başarıyı elde etti." Başlarındaki genç hoca Osman Özdemir, olağanüstü bir çalışma azmi, samimiyet, futbola katkı sunma gayretinde oldu. Felsefesini laf üzerine değil, çalışmaya kurgulamış; yani "Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz!" diyor. Görüyorsunuz, karnesi de, yüzü de gülüyor. Başarıyı öksüz bırakmayın, sarmalayın. Ya daYanında olun!