Harakiri Kendi bu kadar kıyıcı olursan "harakiri yaptı" derler. Fenerbahçe de aynen öyle yaptı ve çıkan kadroyla daha maçın başında "harakiri" yaptı. İlk devreden başlayalım. İlhan'ın var ilhamın yok, Bilgin'in var bilgilin yok, Kemal'in var ama kemale ermiş ruhun yok, sen ne biçim Fenersin? Fizik kuralıdır arkadaş. Lise 2'den terk olan bile bilir. Çok şişen patlar. Aynen de öyle patladı takım dün gece. Çok şişmişti patladı. Pendikspor'a yenildiğimiz havalardır bunlar. Kart gösteren hakeme hamam böceğine bakar gibi bakan Semih. Gole giden adamın ardında naçar kalıp kündeyle düşürmeye çalışan. Uyarıldı diye dayılık eden Ali, ayağında top tutmaktan, yumuşatmaktan, indirmekten aciz Kazım.
Sorsan; " Merhaba ben kazım. Sırf kaz da değil enkazım" der mi bu çocuk? .
ÜFÜR UÇTUM Zico'ya "Hoca nettin?" diyesim geliyor da Portekizcem zayıf. Asları ve asılları dinlendiriyorsun güya. Sevilla önemli amenna. Peki lig önemsiz mi? Sevilla büyük takım doğru. Pek yılların Bursaspor'u, Çatlıdıkapı İdman Gücü mü? Tribünleri doldurmuş on binlerce seyirci yedek takımın "üfür uçtum tut kaçtım" ayarsızlığına mı para ödedi? "İleri günlerde Hak saklasın 1 puanla hatta averajla şampiyonluk kaçarsa?" diye düşüneni hiç mi yok bu takımın. Aha da arada yenik gittin soyunma odana
İKİNCİ YARI Gelelim 2. yarıya. Aynı hamamda aynı tasları 10 dakika daha bozmadı Zico Hoca. Sonradan baktı ki 'Bursa'nın ufak tefek taşları' kafa yaracak, esas çocuk Alex'i ve Uğur'u sürdü sahaya. Direkte patlayan serbest atışın dışında bir patlama olmayınca Kazım'ı da alıp Daivid'i dahil etti. Etti de ne oldu diyeceksiniz? Sonradan girmelere alışamayan bu adamlar konsantre sorunu yaşadılar ve kıpraşma sağlayamadılar takımda. Bu arada sona doğru bir gol daha yedik, başta öngördüğümüz vechile şiştik söndük ve "harakiri" ettik tezini ezberlettik.