Türkiye'de futbolun son 50 yılındaki en büyük futbolcusu Hakan Şükür, ilerlemiş yaşına rağmen bu dönemde yine gençlere taş çıkartırcasına futbol oynuyor. Bir süre önce onun hakkında burada uzunca bir yazı yazdım, aynı şeyleri tekrarlamak istemiyorum. Ancak o yazıda Galatasaraylı taraftarlara yaptığım bu büyük futbolcuya sahip çıkma çağrısını şimdi Galatasaray
yönetimi ve Milli Takım Teknik Direktörü Fatih Terim'e yapmak istiyorum. Galatasaray yönetimi, son yıllarda kulübe büyük katkı yapmış bir çok futbolcusunu gerektiği şekilde onore edemeden gönderdi. Hagi, Arif, Bülent, Hakan Ünsal, Popescu, Taffarel ve son olarak da Ergün'ün taraftar önünde teşekkür edilmeden sessizce kulüpten ayrılmalarına izin verildi. Bu anlamda ben içimde bir sıkıntıyı her zaman hissediyorum. Şu anda o takımdan Hakan Şükür ve Okan Buruk son temsilciler olarak görev yapıyorlar.
Kontratı uzatılmalı Galatasaray yönetimi, özellikle Futbol Federasyonu'nca da büyüklüğü tescilli futbolcusunu kesinlikle sezon sonunda bırakmamalı, oynamak istediği sürece birer yıl da olsa kontratını uzatmalıdır. Çünkü Hakan Şükür futbolu ne zaman bırakacağını bilecek kadar zeka ve iş bilincine sahiptir. Ve futbolu bırakır bırakmaz da bu camiaya saf bir taraftar sevgisi ile bağlı olan bu insana başka görevler sunmalıdır. Yöneticilik vasfını da geliştirecek bir Hakan Şükür'ün Galatasaray'da başkanlığa kadar yolu açıktır. Fatih Terim ise son zamanlarda Hakan Şükür'ü kadroya çağırmıyor. Oysa önümüzde bir Avrupa Şampiyonası var ve tüm Türkiye kabul ediyor ki Hakan Şükür hâlâ alternatifsiz. Hakan Şükür'ü en iyi tanıyan insanlardan biri olan Terim, Roberto Carlos'u (haklı olarak) göklere çıkarıp yeniden Brezilya Milli Takımı'na aldırmaya ve Hakan Şükür'ü yerin dibine batırmaya çalışanların etkisinde kalmamalı ve "futbol adına" 23 kişilik kadroya onu mutlaka almalıdır. Milli Takım kadrosunda ona hem ağabey hem de alternatifsiz oyuncu olarak her halükarda ihtiyaç vardır.
HÜSEYİN ÖZKÖK