Roberto Carlos, Gençlerbirliği OFTAŞ'a sağ ayağıyla attığı golü "Anormal" olarak niteledi. Roberto Carlos da normal değil zaten. Tüm zamanların sol kanat mabedi olmak, normal bir insan işi değil. Attığı adımlar hesaplansa, yeryüzünde ayak basılmadık kara parçası kalmaz. Bir maçta, rakiplerine iki forma armağan edecek kadar "kutsal muamele gören" başka
bir futbolcu gösterin bana. O istesin, çocuklara ateşten kardan adam bile yapar!
*** Kezman sezonun en iyi maçını çıkardı. Attığı golü herkes atardı, attı. Ama verdiği mücadele şaşırtıcı biçimde dayanıklı ve yaratıcıydı. Kezman'ı sezon başından beri, "yemek resimleriyle" arkadaşlarını doyuran bir aşçıya benzetiyordum. Pazar gecesi ilk kez yemek yaptı. Tribünlere yetecek kadar hem de... Ama bir gerçek var. Bir forvet, kaçırdıkları gollerden de sorumlu tutulmalıdır.
*** Haftanın sorusu, "Maldonado'yu nasıl buldunuz?" İlk maçında görevinin bilincinde zarif bir ön libero izledik. Yükleme ve boşaltma işlemini dolambaçsız yerine getirdi. Asla kuşku uyandırmadı. Gözlerini açan herkesin, ustalıkla yalınlık arasındaki yakınlığını görebileceği biri.
*** Mehmet Aurelio... Güneşi uyandıran gecelerin ustası. Arkadaşlarını zahmete sokmamak için her türlü zahmete girmekten gocunmayan bir futbol emekçisi. Alın teri, coşku, mücadele hepsi mevcut. Onda gecelerin hesabına katılmayan tek şey bencillik! Sevilla Teknik Direktörü'nün aklını en çok kurcalayan adam olduğu muhakkak.
*** Gelecek haftanın sorusu: Sevilla karşısındaki Fenerbahçe ne yapar? Alex'in ritmi, Fenerbahçe'nin kalbinin ritmidir. Fenerbahçe takım olarak o ritme uyduğu zaman, seyrine doyum olmuyor. Her maçta aynı ruha bürünmesi kaçınılmazken, bazen kendinden kaçması da yakışıklı olmuyor. O gün, karıncaların aşka gelmesini bekleyeceğiz. Sevilla'nın hangi stada geldiğini öğrenmesi için... Yoksa Fenerbahçe'nin işi gerçekten zor.
*** Görünen o ki, bizim Süper Lig'de de hiçbir şey kolay değil. Beşiktaş, karbon kâğıdına basılmış galibiyetlerde, yakayı ele verdi. Sivasspor, erken büyümenin sıkıntılarını her haliyle hissettiriyor. Galatasaray, en zayıf sanıldığı anlarda futboluna renk ve skor zenginliği kattı. Ama rüya paraşütleri her zaman açılmıyor. O yüzden, gerçek sınavları beklemek gerek.
*** Haftanın en çirkin görüntüsüne eşlik eden adam, Gençlerbirliği OFTAŞ futbolcusu İbrahim Şahin'di. Fenerbahçeli Edu'ya hakem İsmet Arzuman'ın gözünün önünde dirsek attı. Sonra uyduruktan af dilemeye sırnaşırken topu önünde gördü, "Nasılsa hakem yok" dedi ve topa vurdu. O vuruş, sportmenliği aşağılayan bir duruştu. İbrahim Şahin gibilerini var eden, İsmet Arzuman gibi hakemlerdir. Sahaya hakim olamayan adamların hakemlik yaptığı ülkelerde, böyle adamlar her zaman var olacaktır. Bu da ülkemizin kara talihidir!
Servisi