Fener'in maratonu! Bir ay sürecek sekiz zorlu virajı olan maratona Fortis Türkiye Kupası'ndaki Galatasaray maçıyla başlayan Fenerbahçe, bu hafta sonu Kadıköy'de Gençlerbirliği OFTAŞ'la oynayacak. Ve bu maçtan sonra Çaykur Rize deplasmanına gidecek. Fener bu iki maçı kayıpsız atlatırsa eski günlerine döner, dönmeli de. Çünkü, bu maçlardan sonra takvim yaprakları 20 Şubat'ı gösterdiğinde Fenerbahçe'nin Devler Ligi'nde ilk gövde gösterisi var. 20 Şubat günü Sevilla ile Kadıköy'de karşılaşacak olan Fenerbahçe'de hedef hem kazanmak, hem de ikinci maç için avantaj sağlamak. Planlar böyle yapılacak. Hesaplar da öyle. Ve hesap kesim tarihi İspanya'daki ikinci maç için açık bırakılacak. Fenerbahçe, Şükrü Saracoğlu Stadı'nda Sevilla ile yapacağı maçın hafta sonu yine aynı sahada Bursaspor ile karşılaştıktan sonra maratonun bitişi 3 zorlu maçla olacak... İlki kupanın ikinci maçı için Ali Sami Yen'de Galatasaray ile, ikincisi Ankara'da Ankaragücü ile. Üçüncüsü, yani bu bir aylık maratonun finali 4 Mart'ta Sevilla ile İspanya'da Şampiyonlar Ligi ikinci maçı.
Hesap iyi yapılmalı Bunlar sonucu kolay tahmin edilebilecek maçlar değil. Çoklu denklem kadar yorucu ve bilinmeyeni fazla maçlar. Fenerbahçe bunun hesabını, kitabını yaparken, beyinsel ve bedensel gücünün değerlendirmesini de çok iyi yapabilmeli. Çünkü Fenerbahçe olmak ve Fenerbahçe gibi kalmak kolay değil. Daha önce böylesine zorlu virajları çok usta manevralarla geçmişti Fener. Bu virajlarda da direksiyon hakimiyetini kaybetmemeli. Bu bir aylık maratonun içindeki maçları Fenerbahçe'nin kazanma şansı yüzde 51. Bunun anlamı, Fenerbahçe sahada kendi kimliği, kendi özü, kısacası "kendisi gibi" olduğu ve oynadığı her maçta kazanmaya daha yakın taraf oluyor. Fenerbahçe'de bu güç her zaman mevcut. Önemli olan Fenerbahçe'nin sahada kendi gerçeği olan "duruşu" beyinsel ve bedensel gösterebilmesi.