Geçen hafta "Vurun Kalli"ye başlıklı yazımda Galatasaraylıların bu genç takımdan gösterdikleri mücadeleden dolayı umudu kesmemesini ve takımlarına güvenmeye devam etmeleri gerektiğini söylemiştim. Yine görüldü ki Ankaragücü karşısında Galatasaray hiç yabancısı olmadan ve birçok önemli futbolcusunun eksiğine rağmen gerçekten hem iyi futbol oynadı hem
de çok iyi mücadele etti. Arada görülen kötü maçlar dünyada her takımın başına gelebilecek şeyler. Galatasaray'ı izleyen yorumcuların artık Kalli fobisini bırakmaları ve takımı eleştirirken biraz olsun insaflı olmaları gerekiyor. Kalli elinde ancak yeni transferler, sakatlar dahil eksiksiz bir kadro ile başarı sağlayamazsa eleştirilmelidir. Bu kadar dezavantajı görmezlikten gelmek tek kelime ile ayıptır. Futbolcu göndermedeki tasarrufları ise tamamen kendi kararıdır ve saygı göstermek gerekmektedir. Kalli'nin Sabri konusunda verdiği kararı çok yerinde buluyorum. Sabri hem futbol kapasitesi hem de disiplin açısından Galatasaray'da oynayacak çapta bir futbolcu değildir... Hiç de olmamıştır. Onu göndermeme çabalarını ise hayretle izliyorum. Peki o zaman Sabri'den her iki açıdan da çok daha fazlası olan ve belki de gitmeyi en az hak eden Necati'nin suçu ne? Onun gitmemesi için neden çaba harcanmadı? Şu anda boştayken neden geri alınmasına çalışılmıyor?
İşte aradaki fark Ümit Karan konusu da daha çok tartışılacak gibi. Ümit Karan aynen attığı golde olduğu gibi tek vuruşu çok iyi yapabilen bir futbolcu. Bir futbolcuya da bir maçta tek vuruşluk kaç top gelir? Ümit Karan'ın top stop etme, sürme, pas vermekte yetenekleri sınırlı olduğu için bu durumlardaki kayıpları takımın hücumunu olumsuz etkiliyor ve karşı hücum olarak geri dönüyor. Eğer Karan attığı golden önce topu stop etmeyi düşünse bunu büyük olasılıkla başaramaz ve defans topu uzaklaştırırdı. İşte Ümit ile Nonda arasındaki en büyük fark da zaten burada yatıyor. Bu arada iki futbolcuya daha parantez açmak istiyorum. Mehmet Topal ve Arda A.Gücü karşısında çok iyi bir maç çıkardılar. Her iki futbolcu da mücadelelerinin yanında yaptıkları klas hareketlerle ön plana çıktılar. Mehmet Topal, Türk futbolu için müthiş bir kazanç. Terim onu EURO 2008 kadrosu için ciddi bir alternatif olarak düşünmeye başlamıştır diye tahmin ediyorum. Arda'nın ise tam EURO 2008 öncesi formunu yükseltmeye başlaması Milli Takım adına sevindirici bir gelişme.
HÜSEYİN ÖZKÖK