Gaziantepsporlu taraftarlar üçüncü Fenerbahçe golünden sonra, dededen Fenerbahçeli olan kalecileri Oğuz'a tepki gösterdiler. Ancak şu bir gerçek ki, rakip takımda Alex varken, Gaziantepspor'un kalesinde Simoviç de olsa fark etmezdi, Taffarel de... Fenerbahçe'de Alex oynayınca, oyundaki farkı sadece Alex'in performansı belirlemiyor. Alex'in varlığının
takım arkadaşları üzerindeki etkisi de inanılmaz. Örneğin beğenilmeyen Kemal. Kemal, Alex sayesinde yıldızlaşanlardan. Bir diğeri Deivid. Alex olmayınca hatırlayın Deivid'in ne kadar silik kaldığını. Zaten iyi oynamak için Alex topu aldığında, onun sağına ya da soluna koşmak yeterli. Zira, Alex'in meziyetleri ölüyü diriltecek cinsten. Dün de öyle oldu. Alex topu alınca, o özgüvenle dört beş futbolcu doluştu Antep ceza sahasına. Böyle bir oyun anlayışıyla, Fenerbahçe farklı galibiyetin sinyallerini daha ilk 20 dakikada veriyordu.
Sağlam'ın hatası Gaziantepspor-Fenerbahçe maçından bir gün önce, Beşiktaş-Kasımpaşa maçını seyrettik. Teknik direktör Ertuğrul Sağlam, defanstaki eksikler dolayısıyla üçlü savunmaya dönmüş, İbrahim Üzülmez'li bir üçlü defans yaratmıştı. İlk 20 dakikada ligin en zayıf takımı Kasımpaşa'dan iki gol yiyince, Ertuğrul hocanın aklı başına geldi. Dörtlü savunmaya döndü ve Beşiktaş toparlanıp Kasımpaşa'yı yenerek haftayı üç puanla kapattı. Fenerbahçe'de Zico için böyle bir risk yok. Zira o takımda değişiklik yapması gerçekten gerekse bile bunu denemiyor. Çünkü elinde çok yönlü oyuncu sayısı fazla. Bu bazen olumlu bazen olumsuz sonuçlar doğuran bir özellik. Türkiye'de her takım Gaziantep gibi dağılmayabiliyor. Eğer Zico, sıkıştığında Alex'in önünde iki forvetli bir oyun düzenini de oynatabilse, Fenerbahçe elini kolunu sallayarak bu ligde şampiyon olacak. Sanıyorum ilerleyen haftalarda Zico da bu arayışa girecektir. Avrupa mı? O başka bir hikaye.
BARIŞ ERTÜL