UEFA, aralık ayı sonlarında 50. kuruluş yıldönümü nedeni ile birliğe üye tüm futbol federasyonlarından ülkelerindeki son 50 yılın en önemli futbolcusunu bildirmelerini istedi. Türkiye de UEFA'ya hiç tereddütsüz bir isim bildirdi; Hakan Şükür. Benim spor gazetecisi olmamda büyük katkısı olan Hıncal ağabey (Uluç), Hakan Şükür'le ilgili fikirlerinde onun
ne mükemmeliyette bir futbolcu olduğunu çok net biçimde ortaya koyuyor. Gerçekten de Hakan, Türkiye'nin gelmiş geçmiş en büyük futbolcusudur. Bugün dünyanın herhangi bir yerinden futbolsevere Hakan'ın oynadığı maçları izlettirin. Söyleyeceği tek şey "Bu ne büyük bir futbolcu" olacaktır. Aksini söylemek zaten insaflı bir insan için mümkün değildir. Rakamlar da tarihin sayfalarına kazınmış durumda.
Arif Erdem onun sayesinde... Futbolcuların bazıları sadece golcü özelliklerini bazıları da futbolculuk özelliklerini yansıtırlar sahaya. Örneğin Gerd Müller dünya futbol tarihinin gördüğü en büyük golcülerin başında gelir. Maradona ise tarihin gördüğü en büyük futbolculardan biridir. Hakan ise hem futbolcu hem de golcü olarak Türk futbol tarihinin gördüğü en büyük oyuncudur. O asla sadece gol atmakla kalmamış, goller attırmış, arkadaşlarına golle sonuçlanan müthiş boşluklar yaratmış, tam anlamı ile bir takım oyuncusu olarak ileride defans yapmış, duran toplarda gerilere gelip defansına yardım etmiştir, hâlâ da bunları yapmaktadır ve futbolu bırakana kadar da yapmaya devam edecektir. Çünkü bu onun 'alternatifsiz' futbol karakteridir. (Hep söylerim, eğer Arif Erdem futboldan çok para kazandıysa bunun yarısını Hakan'ın sahadaki varlığına borçludur). Bunun yanında Hakan Şükür herkese son derece saygılı, düzgün konuşan, esprili, basınla ilişkileri samimi ama düzeyli bir insandır da. Ancak Türkiye'de değişmez kural yine işlemiş ve bazıları Hakan'ın futboluna feci şekilde takmışlardır. Hakan ağzıyla kuş tutsa onlardan övgü alamaz. Eğer kötü oynamışsa onların kaleminden ne kadar kötü oynadığını satırlarca okursunuz. Ama o gün yazılarında Hakan adı geçmiyorsa bilin ki çok iyi oynamıştır.
Taraftarlar onurlandırsın Hakan da mutlaka her insan gibi hatalı tutum ve davranışlar sergilemiştir. Ayrıca onun futbol dışı yaşamındaki tercihleri, düşünceleri, takım içindeki etkisi hep tartışma konusu olmuştur. Hakan'ın Florya sınırları dışındaki yaşamı sadece kendisini ilgilendirir. Florya içinde eğer olağan dışı bir durum varsa bunun sorumlusu da onun yöneticileridir. Ama futbolu ile saha dışındaki yaşamını bir potaya koyup Hakan'ın futbolunu onun üzerinden eleştirmek tek kelime ile 'insafsızlıktır'. Galatasaray taraftarlarının Hakan'ı en ufak olumsuz oyununda eleştiren bölümüne buradan sesleniyorum: Takımınızda Türk futbol tarihine çok koyu mürekkeple damga vurmuş futbolcuya sahipsiniz ve bu futbolcu profesyonel olmasına rağmen takımınızın gerçek bir taraftarıdır. O nedenle göreviniz Hakan'ın kalan zamanında onu onurlandırmak ve yanında olmaktır. Hakan bunu hak etmektedir. Hakan şu an bu takımın mihenk taşı futbolcusu, kaptanı, ağabeyidir. Belki gelecekte de teknik direktörü, menajeri ya da başkanı olacaktır. Hakan Şükür öz be öz Galatasaraylıdır ve o Türk futbolunda bir 'fenomendir'.
Hüseyin ÖZKÖK