Eski siyasetçi, eski bakan, eski gazete patronu, turizmci, hayırsever, sanatsever ve daha birçok sosyal sıfat. Bunu kim biliyor, onları da yazacak değilim zaten; geçiniz! Onun benim nazarımda ve Türk futbol kamuoyunda tek bir kimliği var: Türkiye'nin en Trabzonlusu ve Trabzonsporlusu. Trabzonspor'un "başarı" kelimesiyle nitelendirilebilecek döneminin temsilcisidir o. Vizyondan düşmüş filmin hoş bir hatırasıdır o. Trabzonspor, onunla dördüncü büyüktü; şimdiki yerini affınıza sığınıp yazmayayım. Doğrudan konuya giriyorum; başarılı günleri, yüksek hedefleri, büyük özlemleri yakalayacak adam Mehmet Ali Yılmaz'dan başkası olabilir mi? Niçin söylemiyorsunuz? Gerisi teferruattır.
Yıllardır hüzün sezonları yaşatıp tatlı düşleri bu şehirden uzaklaştıranlar, takımlarının her gün hedef küçültmesine "Dur!" demeyenler, gerçek Trabzonsporlular, aranan adamı yazıyorum: Mehmet Ali Yılmaz. Trabzonspor'un alıp omuzlarda taşıyacağı adamı, öyle bir köşede takvim eskitirken görmek istemezsiniz değil mi? Çerçeveleyip önünüze koyuyorum. Tercih sizin. Eski parlak günleri hayal meyal hatırlayanlar, o günleri arıyoruz diyenler! Bayraklarınız hazır mı?