Her Takım Rizespor Gibi Değil Maçtan önce Kalli'ye deseler ki "1-0'a razı mısın?" bence Alman hoca balıklama atlardı. Ama maç başladı, Rizespor'da kongre olmuş, havaya girilmiş... Bir tek amaç var o da sadece ve sadece galibiyet. Rizespor hata yaptığını 90 dakikanın sonunda anladı. Rizespor olarak G.Saray karşısında böyle açık oynarsan, sadece galibiyeti düşünürsen, önce gol yememeyi hedefleyip ondan sonra sistemini, planını sahaya koymazsan puan alman hayaldir. Rize'nin en büyük hatası böyle güçlü silahları olan G.Saray karşısında çok açık oynamaktı. Maça bakıyorum Rizespor'un defansı dört golü yandan yapılan ortalarda yemiş.
Kürşat ve Suat sizler ne iş yapıyorsunuz? Bu kötüler arasında o dakikaya kadar hiç olmayan, varlık gösteremeyen, her topu rakibine veren, korkmayan Arda dahi kafayla gol atıyor. Saffet Susiç, defansı S.O.S veriyor ama farkında değil. Değil ki değişiklik bile yapmadı, yapamadı.
GONZALEZ KOMEDİSİ Sadece Kürşat ile Suat'a sallamayalım. G.Saray öyle bir maden buldu ki, sol kanadı Uğur ve Barış'la eze eze, sıfıra kadar inerek hallaç pamuğu gibi attı. Bir de üstüne Gonzalez diye bir kaleci var ki evlere şenlik. Tüm topları geriye yatarak yumruklamaya çalışıyor. Ve sonuçta da içeri alıyor. Bana göre dün akşam G.Saray'da Nonda, Servet ve Mehmet Topal harika oynadılar. Çok koştular, futbol adına tüm güzellikleri ortaya sererek galibiyetin baş mimarları oldular. Kalli, Ümit Karan ile de başlayabilirdi ama Hakan Şükür'ü tercih etti. Hakan Şükür güçsüz, Hakan Şükür etkisiz, Hakan Şükür gol bölgelerinde eskiye oranla biraz heyecan yapıyor. Kalli'nin bunu görmesi gerek. Kısacası zor geçeceği düşünülen, hatta otoriteler tarafından maçın berabere dahi biteceği düşünülürken 5-2'lik net skorla İstanbul'a şen dönen bir G.Saray var. Bana göre bu sefer de "Papaz pilav yedi" diyelim. Çünkü karşılarında mücadele etmeyen, koşmayan, orta sahasında sistemi olmayan, hücumda etkili olamayan bir Rizespor vardı. Her takım böyle değil sevgili G.Saraylı futbolcular ve teknik adamlar. Dikkat edin G.Saray'ın çok eksiği var. Galibiyet sizi yanıltmasın. Ama her şeye rağmen alınan 3 puan moral motivasyon ve ikinci yarıya galibiyetle başlamak adına sevindiriciydi. G.Saray'ın yediği golleri de yorumlayalım. Ceza sahası çizgisi yakınlarında faul yapmanın ne anlamı var? İkinci golde ise "defans oyuncularının ne yapmaması gerektiğinin dersi" var. Soldan gelen topta ters kademe anlayışının olmadığı bir gerçek. Çünkü herkes ön direğe gittiği zaman arkada golü atan Rizesporlu Zafer Biryol tek başına kaldı, o da sadece ayağını koydu. Nerede defans, nerede paylaşım, nerede kademe?
NONDA'YI KİM TUTTU? Bu farklı skorda Rizespor defansının payını yazının başında belirttik. Rize'nin defansıyla ofansı arasındaki mesafe aşağı yukarı 60-70 metreye varıyordu. Aradaki boşluğa bakın... Bu kadar açık oynanır mı? Üstelik de G.Saray'a karşı. Bu arada Rizespor'da Nonda'yı kimin tuttuğunu da çok merak ediyorum.