Seçim geliyor Türk futbolunu yönetecek yeni ekibin seçilmesi için önce mahkeme kararı çıktı, sonra da kayyumların. Federasyon Genel Sekreteri Lütfü Arıboğan, heyetin başı oldu. Federasyonun işleyişine hakim olması ve her tarafa eşit yakınlığı açısından doğru bir karardı. Bunu eleştirenler oldu. Maaşlı yöneticinin, yönetimi nasıl yöneteceği sorgulandı. Bir de Arıboğan'ın gelişmelerden önceden haberi olduğu halde, bu görevi kabul etmesi yadırgandı. Doğru bir tanedir. Arıboğan seçimi, dengeli bir karardır. Özellikle Ulusoy yönetimi ile birlikte çalışması ve işleyişi doğru uygulaması açısından kimsenin de şikâyet etmemesi gerekir. Bugün herhangi federasyon yöneticisi Arıboğan'ı arayarak sohbet edebilir, gelişmeler konusunda da bilgilendirilir. Oraya hiç tanımadıkları bir isim gelse, gerginlik de doğabilirdi. İkinci, Lütfü Arıboğan spor dünyasının bir ismidir. Basketbol kökenli olması, futbolu rahatlıkla yönetmesine, kararların işleyişinde taraf olmamasına, kimseye de minnet borcu olmamasına neden olmuştur. Şu anda futbolu kimin yöneteceğine karar vermesi gerekenler, çağrılarını birer birer alıyor. Ortada, iktidarın yönetmek istediği bir federasyon ve futbol camiasının güvenerek bakamadığı Haluk Ulusoy var. Politikanın amacı, 200 milyon dolarlık federasyon bütçesine hakim olmak, futbol üzerinden gereğini yapmak. Futbol dünyası ise politikadan uzak kalarak, şeffaf ve güvenilir bir yönetim arzuluyor. Eğer bu noktada Arıboğan seçimindeki gibi dengeler korunmazsa, futbol dünyası kendi seçiminin, Haluk Ulusoy'un yanında yer alır. İyi veya kötü, Ulusoy kendi kararıdır. Bu sahadaki oyuncular, çok dikkatli olmalı... Yönetecekleri yönetimin peşine düşmeden önce, doğru düşünmeliler...