Nobre gibi mi? Holosko, öyle görünüyor ki, gündemden kolay düşmeyecek. Slovak golcüyü gündemde en çok tutacak olan transferini gerçekleştiren 10 milyon dolarlık maliyeti ile ortaya koyacağı performans. 100 milyon dolara varan borcun kamçılayacağı muhalefetin sert sesinin volümünü, Holosko'nun performansı ve yakalanacak zirve düşürecektir... Ancak geçmişteki transfer falsoları ve Nobre'nin başına gelenler, Holosko için de tedirginlik vermiyor değil... İki buçuk yılda attığı 46 (11, 18, 17) golle F.Bahçe'nin iki yıl üst üste şampiyonluğunda teri bulunan Nobre'nin Beşiktaş'a transferi, F.Bahçelileri şok eden temmuz ayının 1 numaralı sansasyonuydu. Ama o Nobre, Beşiktaş'ta golleriyle birlikte kayboldu. Bunun iki nedeni vardı. Birincisi: Tigana, kale önü karambollerde ve kanat ortalarında gol atmakta hünerli olan Nobre'ye "adam kovalama, rakibe baskı" görevleri verdi. Ve bu görevlerle Nobre'nin enerjisi de golcülüğü de bitti!
Uyum sorunu yaşamadı İkincisi ve en önemlisi: Beşiktaş'ta Nobre'nin kafasına gollük paslar atacak bir Alex yoktu. Nobre'yi, Ertuğrul Sağlam da "yorucu" işlerde kullanıyor. Nobre, hep orta sahada kovaladığı rakipleriyle boğuşuyor. Ve yoruluyor. Ve gol atamadığı için (geçen yıl 8, bu yıl 2 gol) moralman çöküyor. Ve sonra gözden düşüyor. Ve 90 dakikanın büyük bölümünü kulübede geçiriyor. DİSKİ'ye attığı kafa golü "Nobre klasiği" ydi ama ilk 11 için garanti değildi! Aynı şey Holosko'nun başına gelebilir mi? Gerçi ilk DİSKİ sınavında 40 yıllık Beşiktaşlı gibi oynadı, hiç uyum sorunu yaşamadı. Boş alanlara kaçmakta, boş alanlar açmakta hünerli, koşu yollarında etkiliydi. Nobre'ye yaptığı gol asisti şıktı, Ankaraspor'a attığı gol ilk "merhaba"sıydı ama... Futbol bu, hiç belli olmaz, Nobre, 46 golle F.Bahçe'nin "gol makinesi" ydi, şimdi iki golle kulübenin abonesi.