Alex'i klonlayın "Ama Ruslar hep bu koşullarda oynuyor" dedi bir arkadaşım, ben "eksi 15 derecenin adamın metobolizmasını nasıl dağıtacağını" söylerken. "İyi de onlar hep oynamaktan alışık, biz ise arada sırada oynayancılardan olduğumuz için bu maçtan hiçbir şey çıkmaz, zevk de alamayız" diye ekliyordu bendeniz. Fenerbahçe kalesindeki ilk 3 dakikadaki 2 tehlike maçın ilk ısınan adamını Volkan haline getiriyordu. Alex yokken, onun yerini "Santrfor olmadığını kendi de kabul eden", sonradan sağ kanat adamı olma, ama aslında tekniği iyi Deivid'e rezerve etmek daha akıllıca olmaz mıydı? diye düşünüyordu bendeniz. A. Bilgin'i de gerçek yeri sağ kanada koymak daha iyi olmaz mıydı? Ama Zico'nun kararına saygılıyım. Uğur boş alan bulup koşmanın zevkine varıyor, Aurelio tutuk kalıyor, Carlos "Bir Brezilyalıya bu kadarı fazla soğuk, ben frikik atayım yeter" diyordu. Çok hücumcu ile çıkan ve çalım için ilk hareketi çabuk yapan her Kayserili, soğuktan sertleşen adaleleri çabukluklarını engelleyen Fenerbahçelileri kolayca geçiyor, pozisyona giriyor, bu da kurtarışları nedeniyle Volkan'ı ilk yarının adamı yapıyordu.
Pozisyon yok, futbol yok 2. yarıda soğuğun etkisini daha çok anladık. Çünkü pozisyon yoktu. Çünkü futbol yoktu. Çünkü donma derecesi nedeniyle 4 Brezilyalının tadı yoktu. Ve en önemlisi Alex yoktu. İglesias ile klasik 4-4-2'ye dönmek, maçın iştahlısı Kayseri'ye yazımın başında belirttiğim "Deivid'i Alex'in yerine almak ama bunu 75'te yapmak da" Fenerbahçe'ye yaramıyordu. Eldeki tek Aurelio-Selçuk alternatifi Kemal'in neden 85 dakika boyunca kullanılmaması ise beni şaşırtıyordu. Şaşırtmayan tek şey ise böyle bir futbolla alınan 0-0'lık sonuç oluyordu. Einstein bile "Hayal gücü bilgiden daha önemlidir" demiş. Bu nedenle soğuğun varlığı sebebiyle bu oyunlarını fazla eleştirmeyeceğim Fenerbahçelilerin başarı için Sevilla'yı elediklerini şimdiden hayal etmeleri gerekiyor. Ama Alex'i klonlamaları, santrfor ve orta alana bir transfer yapmaları, Sevilla'nın Correira ve Jose Crespo'lu müthiş soluna karşı Deivid ile savunma yapamayacaklarını anlama şartıyla başarı gelir. Bizden söylemesi...