Alex'in acı yanıtı İnsanüstü istatistiklere ulaşan Alex'i UEFA Avrupa'nın en iyi 5 ismi arasında gösterdi Şimdi sıra Deivid'de. Onun da yanıtı gelecek ama buralarda değişen hiçbir şey olmayacak
Alex'in ilk maçını dün gibi hatırlıyorum. Bayrampaşa'da İstanbulspor karşısında Tuncay'a muhteşem bir asistle gol attırmıştı. O anda, "Tamam'' dedim. "Fenerbahçe yıllardır aradığı liderini buldu.'' Aradan geçen zaman beni yanıltmadı. Alex, insanüstü istatistikleriyle tozu dumana kattı. Hep birileriyle mukayese edildi, sesini çıkarmadı. Kimseyle muhatab olmadı, sadece işini yaptı. Zirvelerde dolaştı, ne Rico Paşa'lar, ne Lincoln'ler, ne Degado'lar işe yaramayınca, şimdi bakıyorum da futbolu çoktan bırakmış Hagi'ye bel bağladılar. Alex ülkemizde yaptıklarıyla Hagi'yi çoktan solladı, şimdi sıra Avrupa'da. Sabırlı olun, bu gidişle orada da tek adam olarak kalacaktır. Çünkü büyük futbolcu.
BUNLAR 2 GRUP "Koşmuyor, yarım adam, satın gitsin" diye didinenleri ben iki grupta topluyorum. 1-Futbolu sadece koşmak, rakibinin oyununu bozmak zanneden ufku dar olanlar. 2-Bir de işi bilen kurnazlar. Bunlar "Hazır kamuoyu yaratılmışken böyle bir belayı uzaklaştıralım da Fenerbahçe başarısız olsun'' diyen gruptalar. Benim fikrim ise zaten belli. Her zaman söylüyorum. Eğer elinde Alex'in varsa etrafına 10 futbolcu koyar, sahaya öyle çıkarsın. Adamla çok uğraştılar, iki gol attığı 3-0'lık PSV maçından sonra bile "Avrupa'da bir şey yapmıyor'' dediler. Bütün derbilerde en başarılı olan bu futbolcu için "Büyük maçların adamı değil'' diye yazıp çizdiler. Ama şimdi gelinen noktada UEFA, Alex'i "Avrupa'nın en iyi 5 futbolcusu'' arasında gösteriyor. Bundan sonra kim ne düşünür beni zerre kadar ilgilendirmez ama Fenerbahçe'yi yakından ilgilendirecek durum Alex'in sakatlığıdır. İlk devre iki yenilgi alındı. İkisinde de Alex'in oynamaması asla tesadüf değildir. İlk önce şunu söylemeliyim; Zico Alex'in yokluğunda çok zorda kalmazsa sistemi asla değiştirmemeli. Fenerbahçe bu sistemle şampiyon oldu, Avrupa'da başarılar kazanıyor. Elinde o bölgede bu işi yapabilecek çok iyi bir oyuncusu var, o da Deivid. Hani "Bu adam futbolcu falan değil'' dedikleri Deivid. (Bu da Alex gibi ayrı bir yazı konusu, zamanı gelince işleyeceğiz) Geçen sene kupa maçlarında güzel işler yaptı Deivid. Kaleyi karşısına aldığı zaman ara pasları ustaca atıyor, asist yapıyor, adam eksiltiyor ve toplara çok iyi vuruyor. İnanıyorum ki eğer Zico kaybedilen Büyükşehir Bld. ve Kayseri maçlarında Deivid'i burada oynatsaydı şu anda Fenerbahçe namağlup liderdi. Deivid'i oraya çekersin, sağ kanada da Ali Bilgin'i mi koyarsın, Colin Kazım'ı mı bilemem ama yapılması gereken budur. Eğer istediğin verimi alamazsan, oyun içinde Kezman'ı içeri sokup 4-4-2'ye de dönme olasılığın her zaman elinde mevcut. Ama buna gerek kalacağına inananlardan değilim.
YERE VURULUYOR Fenerbahçe son yıllarda ülke futbolcumuza damgasını vuran kulüp. Ama hâlâ yerden yere vurulmaya çalışılıyor. Peki neden? Şampiyon olmuş, Avrupa'da mart ayını gören tek Türk takımı, Süper Kupa'yı almış, bu sene Şampiyonlar Ligi'nden çıkmış, liderden 7 puan gerideyken de gelmiş zirveye oturmuş. Hâlâ "O gitsin bu gitsin'' lerle uğraşılıyor. Onlara kalsa takımda ne Zico, ne Alex, ne Deivid kalırdı ve hiçbir şey olmazdı. Alex yanıtını hep veriyordu ama şimdi UEFA resmen açıkladı ve herkes susmak zorunda kaldı. Zico zaten her gün ders vermekle meşgul. Şimdi sıra Deivid'de. Attığı goller hem Avrupa'da hem de ligde kritik puanlar kazandırdı. Böyle devam ederse sezon sonunda fiyatı milyon dolarları katlayacak. Onun yanıtı da elbette Alex'inki gibi acı olacak ama maalesef buralarda değişen bir şey olmayacak. "Gidene ağam, gelene paşam'' denilecek ve yeni kurbanlar beklenecek. Yıllardır böyle beslenenlerin ellerinden gıdalarını almak ne yazık ki mümkün olmuyor!..