G.Saray 'Umut'u transfer ediyor! Herkes yeni transferle sırayla tanışıyor. Genelde kısa bir "Hoş geldin" diyor futbolcular. Gençler "Hoş geldin abi" cümlesini tercih ediyor. Çünkü ara transferde gelen bu futbolcu, yaşça birçoğundan büyük. Sonra çivili kramponların o dünya için bildik sesleri arasında Florya'nın çimine çıkılıyor. Yeni transfer için, koridorlarda yankılanan krampon sesi gibi Florya'nın çimleri de alışık olmadığı, yabancılık hissini yaşadığı yerler. Yabancı olmadığı tek şey, daha düne kadar tribünden izlediği bugün ise takım arkadaşı olan futbolcular... Futbolcular, yeni transfere hem hayranlıkla hem de küçümseyerek bakıyorlar. Deli gözüyle bakanlar çoğunlukta tabii. Bu durum ise yeni transferin pek umrunda değil. O hayalle gerçeğin karıştığı, ordaymış da değilmişsin gibi hissedilen o garip anlardan birinin tadını çıkarıyor. Kaptan, yeni futbolcunun yanına yaklaşıp soruyor, "Kardeş sahada sana ne diye sesleneceğiz?" "Umut" diyor futbolcu, "Adım Umut"... Koşuyu istasyon çalışması ve minyatür kale maç izliyor. Kondisyon olarak yetersiz ama teknik olarak belli bir noktada olan bu yeni futbolcuya takım umulmadık bir hızla alışıyor. Top isteyen gençlerin şakaya dönüştürdüğü "Umut abi buraya" sesleri, en çok duyulan cümle haline geliyor Florya'da. Minyatür kale maçın sonlarına doğru teknik direktör, Umut'u yanına çağırıyor. "Sadece Türkiye değil dünya medyası da senin milli piyangodan çıkan büyük ikramiyenin tamamını neden, birkaç dakika da olsa G.Saray formasını giymek için bağışladığını merak ediyor" diyerek Umut'u basın mensuplarının bir arada tutulduğu medya bölümüne gönderiyor... 2008'in ilk yazısına bir masalla başladık. "Eğer"lerin vazgeçilmez olduğu sarı-kırmızılı camianın mali problemleri ve ara transferine bir "eğer" de biz açalım istedik. Eğerler gibi umut ve "Umut"lar da hiç bitmez... Yöneticisi, futbolcusu, milyonların yüreğindeki o umudu hiç bitirmemeli... 2008'in Galatasaray'a ve Türk futboluna hayırlı olması dileğiyle...
Servisi
