Onu, çalıştırdığı takımlarda müthiş bir taktik ustası, hırçın, agresif, mağlubiyette sadece maçı değil kendini de kaybeden, her maçı ciddiye alan, futbolcusunu bazen de kendi üslubuyla sertçe sevebilen (!), zor anların ve zordaki takımların aklına ilk gelen ismi, üç büyüklerin belalısı, kısacası futbolun ciddi yüzü, disiplin timsali Yılmaz Vural olarak tanıdık. Şimdi? Farklı, hem de tanıyanları bile şaşırtan tarzıyla "Bu ben değilim" diyecek kadar. Lig TV'de o çok ciddi adam gitmiş, yerine sevecen, sempatik ve futbola kahkaha katan, en zor maçta bile "Surat asarak, maçı kasarak değil; işte yorumcu böyle olur!" dedirten biri gelmiş.
Bizlere, "Sonucun haricindeki güzellikleri niye görmüyorsunuz?" dedirten, evlerin, kahvehanelerin, spor lokallerinin sempatik misafiri Yılmaz Vural... "İşimiz ciddiyet gerektiriyor, gerilim değil" diyen Yılmaz Vural'ın Lig TV'deki duruşu, konuşması olağanüstü keyif veriyor bizlere. Aynen devam Yılmaz hocam! Seni ve yorumlarını zevkle takip ediyoruz. Ah, bir de şarkılarını şu sezon aralığında bir dinlesek ne hoş olurdu be hocam! Futbol arasına reklam aldık, kızmazsın biliyorum. Seni çok seviyorum.