Canaydın'ı, Faruk Süren tavsiye etti Galatasaray camiasının artık Adnan Polat'a güveni yok. O kadar yok ki Özhan Canyadın'ı tercih ediyorlar. Özhan el koysun da hiç olmazsa kongreye kadar bu iş düzelsin. Galatasaray'ın önü karanlık. Ocak ayı büyük olaylara gebe. Adnan Polat düşündüğü tasfiyeleri yaparsa darmadağın olur Galatasaray, yapamazsa bu rezil durum devam eder, yine darmadağın olur. Yani Adnan Polat'lı bir çıkış yolu görünmüyor. Özhan Canaydın'ın, Adnan Polat'ı marttaki kongrede değiştirip, bu görevi bütün camianın güvenini kazanmış birisine vermesi de söz konusu değil. Çünkü Özhan öyle bir adamı istemez. Özhan da kendi hesaplarının peşinde. Galatasaray'ı getirdiği bu durum önemli değil. Onun için önemli olan Galatasaray'ın başında kalmak. Galatasaray batsın isterse, batarken beraber batalım. Şu anda konuşurken ben çözüm öneremiyorum. Galatasaray'da güçlü bir Divan olsa, güçlü bir kongre olsa çok şeyler olabilirdi ama komik bir Divan Kurulu var, komik bir kongre var. Yan kuruluşların esamesi yok. ultrAslan ne işe yarar bilemiyorum, bir baskı grubu değil, sesi çıkmıyor, öyle oturuyorlar. Geçen hafta açık açık çağrı yaptım eski başkanlara. Hepsi de arkadaşlarım bunlar benim. Bir tanesi telefon etmedi!.. Selahattin Beyazıt, Alp Yalman, Ali ağabeyler, Faruk, Mehmet Cansun... "Yahu Hıncal böyle yazıyorsun ama..." der de bir şey söyler insan.. Arkadaşım bunlar benim. Ben şimdi 'Fotomaç gazetesi kötüye gidiyor, şunu bir oturup konuşun, neredesiniz Bülent Can' desem mesela, beni aramaz mısın? 'Hıncal ağabey böyle diyorsun ama iyi gidiyoruz' demez misin? O yazıyı yok farz eder misin? Bunların hepsi Galatasaray başkanlığı yapmış insanlar. Hepsinin ismini yazdım birer birer... 'Eski Galatasaray başkanları' diye soyut bir kavram kullanmadım. İsim yazdım; Selahattin Beyazıt, Alp Yalman, Ali Tanrıyar, Ali Uras, Faruk Süren, Mehmet Cansun... Neredesiniz? Bir araya gelin, bir toplanın... Şu Özhan da bir irkilsin bakalım, 'Bu adamlar niye' toplanıyorlar diye.
YEMEĞİ TERK ETTİM Özhan Canaydın'ı bu kulübün başına bela eden Faruk Süren'dir. Galatasaray'ın muhalifleri toplanmışlardı, ben de gittim, 'ne konuşuyorlar, ne olacak, ne bitecek' diye. Faruk Süren geldi gayet ikna edici sözlerle, Galatasaray'ın kurtuluşunun Özhan Canaydın'dan geçtiğini anlattı. "Bu kulübü kurtarmak için paraya ve iyi yöneticiye ihtiyaç var. Bunların ikisi de Ünal Aysal'da var. Ünal Aysal'ın süresi, başkanlık yapmasına yetmiyor. Oysa Özhan, Ünal'la çalışmayı kabul etti. Özhan bir onursal başkan gibi olacak. Galatasaray'ın bütün şirketleri birleştirilecek, bir holding şeklinde. Bu holdingin başına Ünal gelecek ve Galatasaray, profesyoneller tarafından yönetilen bir şirket olacak. Ünal'ın iş adamlığına ve Ünal'ın koyacağı sıcak paraya dönecek." Özhan da çıktı açıkladı ve herkes bunu dinledi yemekte. "Siz buna inanıyor musunuz" dedim ve terk ettim yemeği... Özhan'ın karşısına doğru dürüst bir aday bile çıkmadı, o muhaliflerin hepsi Özhan'ı destekledi. Özhan seçildi, seçildiği günden itibaren de 'Ünal Aysal' lafını da unuttu. Nerede Faruk Süren? Gelsin bana, "Hayır Hıncal yanlış hatırlıyorsun. Ben bunları anlatmadım o yemekte. Özhan'a desteği ben sağlamadım" desin. Desin bana bakayım. Şimdi yoklar ortada... O zaman bana birisi bir çözüm yolu göstersin. Ben herhangi bir çözüm yolu göremiyorum.
Servisi
