Transfer şart Süper Lig'de ilk yarı bitti. Hatırlarsanız başlarda F.Bahçe şanssız sonuçlar alırken G.Saray erken şampiyon ilan edilmiş, biz kayıp puanların normal olduğunu, sarı-lacivertli takımın arayı kapatarak şampiyonluğun en büyük adayı olacağını ve bu günlerin geleceğini yazmıştık. Çünkü F.Bahçe'nin kadrosundaki Brezilyalı oyuncularla futbol oynamak isteyen rakiplerine üstünlük sağlayacağını, hakem hataları olmazsa hakkını elde edeceğini biliyorduk. Avrupa maçlarındaki başarının sırrı da buradan geliyor. Aynı şekilde Türkiye'de de açık futbol oynayan güçlü rakiplerin hepsini kolayca yenmesi bundan. Tek istisna deplasmanda 1-0 öndeyken hakemin yanlış kartlarla Edu'yu oyundan atarak bir saat 10 kişi oynadığı maçta Kayserispor'a adeta kurban edilmesidir. İşin güzel yanı takımın artık küçük olarak anılan ve agresif futbol oynayan tekmeci rakipleri de nasıl yeneceğini öğrenmiş olmasıdır. Bu nedenle ligin ikinci yarısına daha iyi sonuçlar alınacağını ve klasmanda giderek aranın açılacağını sanıyorum. İlk yarının ardından Zico takımını övdü ve yeterli buldu. Ama Sevilla gibi bir takımın bile 20 yabancı ile mücadele ettiği bir futbol arenasında F.Bahçe'nin ne derece başarılı olacağı düşünülmelidir. Gerçi Semih bazı eksiklerine rağmen gelişmiştir ama sakatlıklar ve ceza gibi durumlar için yırtıcı bir golcünün eksikliği inkar edilemez. Aradaki kupa maçlarında Kezman'ın göstereceği performans da dikkate alınarak Washington gibi (Japonya'da başarıyla oynuyor) bir santrfor transfer edilmelidir.
Deivid yetmez Orta saha için de Serhat çapında bir elemana ihtiyaç vardır. Önemli maçlarda uzaktan şutlarla güzel goller bularak akılları karıştıran ama daha sonra çok top kaybedip sahada görünmeyen Deivid'e bel bağlanamaz. Appiah'tan hayır yoksa orta saha için de klas bir futbolcu lazım. Yönetim her maçta tribünleri dolduran ve mali yönden büyük destek veren taraftarı mutlu etmek, Avrupa başarısını sürdürmek için kesenin ağzını açarak bu fedakârlığı yapmalıdır. Güzel bir atasözü vardır: Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez..