Yıllarca, o zamanki adıyla 1. ve 2. Lig'in parasız takımlarının çilesini çeken, aç gezip tok gülümseyen hocalarımız vardı. Ali Hikmet Aydınoğlu gibi mesela. Türk Mill Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim'in ilk hocası dersem, onun "tırnak içindeki" yerini yazabilmiş olur muyum acaba? Yalnızlığın ve çaresizliğin başarıyla taçlanması hep onu buldu. Uçuk kaçık paralara dağları vadedenler, onun yanında hep tepe kaldılar. Ama o göklere çıkmadı hiçbir zaman. Ne oyuncular, teknik direktörler yetiştirdi de geriye dönüp "Onu ben buldum, ben yetiştirdim" demedi. Kendini alta koyarken öğrencilerini hep üstte söyledi. Biz de onu göklere çıkaralım, kadir kıymet bilelim.
Oysa onun beklediği kuru bir teşekkür cümlesi ile içine katık edilmiş bir kucaklamaydı. Unutulmaz hocayı herkes unuttu deseler de Fotomaç onu buldu ve hatırladı, işte gazetenizin farkı. O bembeyaz olmuş saçlarının aksine taptaze bir heyecan ve tebessümle "Sağ olasın!" dedi. Yetiştirdiği isimlerle minnet duyulan, büyüklüğünün önünde saygıyla eğilinmesi gereken bir tarih o. Nice yıllara Ali Hikmet Aydınoğlu (Coral)! Yetiştirdiğin öğrencilerinin başarısını hep senin hanene yazıyorum.