Dayak gibi tur UEFA Kupası'nda yola devam etmek keyfiyeti elinde olmayan G.Saray, Avrupa'nın 4. sınıf takımlarından biri olan Austria Wien'le Ali Sami Yen'de sahaya maalesef 10 binin altında bir seyirci desteğiyle çıktı. Son senelerde görülmedik seyirci desteği eksikliği tamamen inançsızlıktan doğan bir olgu. 90 dakika boyunca kenar yönetimi olmayan, olsa bile ne yaptığı belli olmayan bir teknik heyetle yola devam etmek, gerçekten hem oyuncular, hem de camia için çok zordu. Oyunun başından itibaren ne yaptığını bilen, oyun şablonu belli 4. sınıf Avrupa takımı karşısında, bir zamanların efsanesi G.Saray, ne oynadığı belli olmayan bir şablonla seyirciyi çıldırttı. Sezon başından beri söylediğimiz kornerlerin sürekli ön direğe kesilmesi, ama ön direkte hiçbir G.Saraylı oyuncunun bulunmaması en azından bu varyasyona ne kadar çalışılıp, çalışılmadığının bir göstergesi.
İnanılmaz zaaf Panionios'un sahasında Bordeaux'ya 3-2 mağlubiyetiyle yoluna devam edip grup birincilerinden biriyle eşleşecek olan G.Saray, ocak transferinde de kaleci, stoper ve santrfor aradığı için muhtemelen bu oyuncuları UEFA'da oynatamayacak. Sezon başında 10 tane transfer yapıp 50 milyon dolar harcayıp hala üç tane önemli omurga adamı arıyorsanız, zaten biz bu işi ağzımıza yüzümüze bulaştırdık demektir. Kenar yönetimi, Panionios'un üçüncü golü yemesinden sonra panik içinde futbolculara topa basıp maçı bitirin kargaşası, tercüman Ahmet yönetimindeki inanılmaz bir zaaftı. Bu panik, tribünlerden yuh sesleriyle biterken, gruptan çıkmış, ama dayak yemiş bir Galatasaray görüntüsü, Ali Sami Yen'in çimlerindeydi. Bundan sonra Galatasaray'ı daha zor günler ve rakipler bekliyor. Futbolu yöneten ulema, şapkasını önüne koyup düşünmeli.