Şeytan üçgeni Delgado başta sevgili İlker Ateş olmak üzere, kendisini eleştirenleri yanıltmaya, bizim gibi düşünenleri haklı çıkarmaya başladı çok şükür. Son haftalarda çok krıtik goller atmakla kalmadı, klas hareketleriyle de gözlerimizin pasını da sildi. Benim, "Beşiktaş'ın kadrosu yeterli" tezimin temel dayanakları arasında Delgado da yer alıyor elbette. Bu nedenle tek başımıza da olsa bu kadronun transfere, hele hele devre arasında yapılacak yarım yamalak transfere ihtiyacı olmadığı gerçeğini haykırmaya devam edeceğiz. Gören gözler her şeyin farkında. Beşiktaş'ın kaderi 3 yetenekli oyuncunun ayaklarında. Delgado, Tello ve S. Özkan, taze gelin gibi süzülüp oldukları yerde bekler, sadece topla buluştuklarında bir şeyler yapmaya çalışırlarsa Beşiktaş bocalıyor, zorlanıyor, çuvallıyor. Bu üçlü, sürekli yer değiştirip, ikili mücadelelerde rakibi ısırmaya başladıkları anlarda ise işin şekli değişiyor. Üçü de yetenekli, yani gol atmaları ya da gol pozisyonu üretmek için aranan vasıflara fazlasıyla sahipler. Sorun o yetenekleri kullanacak enerjilerinin olup olmaması. Ankaragücü maçında her biri kazanma iştahına sahipti ve bu iştah kazanmaya yetti. Bu üçlü iştahlı olunca Beşiktaş orta sahası düşmüyor, Cisse nefes alıyor ve savunma yorulmuyor. Serdar, Delgado ve Tello, Beşiktaş okyanusunun şeytan üçgenidir. Manzarayı ortaya en iyi koyan fotoğraf karesidir. Siz bu kareyi, Tandoğan ve Üzülmez'in kanat bindirmeleri, Cisse'nin ilk toplara basması, Toraman ve İbrahim Kaş uyumuyla desteklediğinizde resim daha da güzelleşiyor.
Sorun santrfor değil Farkındaysanız henüz Bobo ve Nobre'den bahsetmedim. Bunu yapma sebebim, ısrarla golcü arayanlar için. Onlara mesajım şu; arkadaşlar, bu takımın temel direkleri adam gibi oynayınca, golleri atacak oyuncu bulunuyor (Bkz A.Gücü maçı). Yani sorun santrfor değil. Beşiktaş'ın muhtaç olduğu kudret, kadrosunda mevcuttur. Yeter ki, sistemi ayakta tutan oyunculardan üst düzeyde yararlanılsın. Dahası onlarda bir düşüş yaşandığında Ricardinho'lu, İbrahim Akın'lı, Burak'lı B planı devreye sokulsun. Elbette tüm bunları yaparken futbolcuların motivasyonunu bozacak her türlü uygulamadan kaçınılması da şarttır. Özellikle yönetim buna çok dikkat etmelidir.