Hakeme rağmen Dün Ankara'da bir teknik direktörün bir maçı nasıl aldığına şahit olduk. Zico, takımının bocaladığı anlarda öyle akıllı değişiklikler yaptı ki giden maçı getiren adam oldu. Sol kanat sallanıyordu... Aslında Uğur Boral fena değildi ama Carlos attığı bir frikik ve bir şutun dışında sahada hemen hemen yoktu. Ama elbette oyunda kalması gereken de Corlos'tu. Zico, sol kanadı canlandırmak için Uğur Boral ile Vederson'u değiştirdi. Bu hamlesinin doğruluğunu da ilerliyen dakilarlarda gördük. Yine sağ tarafta sallanan Kazım'ın yerine Ali Bilgin'i monte etmesi dengeleri F.Bahçe lehine değiştirdi. 75'ten sonra aslında iyi oynayan Selçuk'u dışarı aldı, Aurelio'yu eski yerine gönderdi ve sahaya sürdüğü Kezman'la da Gençlerbirliği'ni imha yolunu denedi. Bütün yaptıkları doğru hamlelerdi ve Fenerbahçe, Zico'nun sayesinde çok değerli 3 puan aldı. Deivid'in yokluğunda Kazım'la oynamasını zaten bekliyorduk. Yani kadroda önemli bir değişiklik yoktu. Fenerbahçe oyuna iyi başladı ama iyi götüremedi. Sahanın zemini bozuktu. Fenerbahçeli futbolcular kramponlarını iyi seçmemişlerdi. Sürkeli yere düştüler.
Asıl mazeret "Hava buz gibi soğuktu" gibi mazeretlerin arkasına saklanmamak gerek. Fenerbahçe'nin asıl mazereti şudur: Bunu ne Zico, ne futbolcular, ne de yönetim söylüyor. Bari biz söyleyelim: Beşiktaş menajeri Sinan Engin'in "Üç günde bir maç yapamıyoruz" demecini hatırlıyorum da Zico ne yapsın? Fenerbahçe, Ankara deplasmanına gelirken, Galatasaray ve Şampiyonlar Ligi maçlarından savaşarak çıkmış, ağzını bile açmamış. Bu çocuklar yorgun, bu çocuklar yıpranmış. Hakem Yunus Yıldırım, elinden geldiği bütün imkânları Gençlerbirliği lehine kullandı. Fenerbahçe, şampiyonluğa oynuyor ilk yarı bitiyor tek bir penaltı bile atamamış. Hakemlerin gözü önünde penaltılar çatır çatır yeniyor ve Fenerbahçe bütün bunlara rağmen büyük mücadelesine devam ediyor. Ama, Semih gibi futbolcuları da durdurmaya kimsenin gücü yetmiylor. Aferin Semih, böyle devam et.