Hagi ne zaman 40 metreden bilgisayara çakacak ? Futbolun palavracıları yıllardır kandırdıkları dinleyici, izleyici ve okurlarının gerçeği görerek, aklı başında ve araştıran beyni genç nesile döndüğünü gördükçe çıldırıyorlar. Ağızlarında da hep aynı laf: "Hagi 40 metreden bir çakarsa bilgisayara" ya da "Ya çekersek o bilgisayarın fişini." Bir kısmı eski ve başarısız topçulardan, bir kısmı örümceklerle akraba olup, kafalarına ağ çektiren eski gazetecilerden, bir kısmı da kendi takımının menfaatinden başka futbolla ilgili hiçbir şeye önem vermeyen, taraftar kisvesi altındaki zavallılardan oluşan bir grup bunlar. Çoktan işleri bitmiş, sonları gelmiş zavallı güruhu.
İşte bu zavallılardan bazıları geçen hafta benim Fenerbahçe-Galatasaray maçı öncesi öngörülerimi görünce bana da "bu işler bilgisayarla olmaz doktor" dediler. Ama sonra, derbiden önce yazdığım her şey bire bir doğru çıkınca özür dilemeye başladılar. Bazıları da merakla soruyordu: "Allaha şkına söyleyin" diyorlardı. "Maçta kaç faul olacağından, kaç sarı kart gösterileceğine, kırmızı kart olacağından, duran toptan gol olacağına, topla az oynayanın kazanacağından, ilk golü Fenerbahçe'nin atacağına, ilk yarıda 1 gol olacağından maçı Fenerbahçe'nin kazanacağına kadar. Her şeyi maçtan önce yazdınız. Çoğunluk, şöyle olursa bu kazanır, böyle olursa bu kazanır diye kıvırırken, sizin tek tek yazdıklarınızın tümü oldu. Bu nasıl bir şeydir, bu kadar şeyi nasıl tam doğrulukla bilebiliyorsunuz ?'' Sevgili okuyucularım, ben hiçbir maçın sonucunu bilgisayara falan bakarak bilmiyorum. Bilgisayar bana maçta ne olacağını asla söylemiyor. Her şey benim yıllardır maçları "Analitik bir gözle adeta teknik direktör gibi izleyen kafamda." Ben maçla ilgili olasılıkları kafamda belirledikten sonra şüpheli olduklarım ya da sayısal olarak zihnimin sayamayacakları için bilgisayara başvuruyorum. Örneğin, bu maçta, topla az oynayanın kazanacağı fikrini düşünüyorum. Sonra bilgisayarda bu takımların kendi aralarındaki, ya da diğer büyüklerle oynadıkları maçlardaki topla oynama oranlarının ortalamalarına bakıp, sonra kararımı veriyorum. Eğer düşündüklerim, bilgisayarın verileri ile çelişmezse sizlere kararımı bildiriyorum. Ama her zaman asıl çıkış noktam, yüzlerce maç izleyen beynim ve bilgilerim oluyor. Yani bazen bilgisayarla, beynimin söyledikleri çakışırsa, son kararı, deneyimlerim ve beynim veriyor. Sizlerin inancı ve beğenileri de bana müthiş destek olunca bu inanılmaz gibi görülen öngürlerim ortaya çıkıyor. Bu sayede de maçtan önce "Fenerbahçe, CSKA'yı 2 Farkla Yenecek" diyorum ve o da oluyor.