Alex de Souza Lefter'i, Can Bartu'yu, Cemil Turan'ı seyredemedim. Ama seyrettiğim Alex, çıplak gözle gördüğüm sarı-lacivertli formayı giymiş en büyük futbolcu. Attığı goller ve yaptığı asistlerle skor tabelasına katkısının yanında dün geceki gibi maçı tek başına çevirebilmesiyle benzersiz bir futbolcu. Oyun zekâsı, topa hükmedişi ve takım arkadaşlarının performansını üst düzeye çıkarabilme yeteneği dünyada belki de onun gibi çok az kişide var. 1-0 yenik duruma düşüldükten sonra hemen attığı mükemmel golle hem takımın hem de taraftarın panik yapmasını önledi. Ardından muhteşem çalımı ve Uğur'a al da at dediği topla maçı koparmasını bildi. Böyle bir futbolcuya sahip olduğu için her Fenerbahçelinin kendini şanslı hissetmesi lazım.
İlerisi imkânsız değil Fenerbahçe adına 100. yılın bu şekilde tamamlanması son derece önemliydi. Bu yılda gelen şampiyonluk, Devler Ligi'ndeki tarihi başarı, derbi maçlarda sağlanan ezici üstünlük 100. yılı unutulmaz kıldı. Bu muhteşem Fenerbahçelileri ne kadar gururlandırsa az. Bu başarının mimarları başta başkan ve yönetim, teknik kadro, futbolcular ve tabii ki muhteşem Fenerbahçe taraftarıdır. Devler Ligi'nde buradan ileriye gidebilmek de imkânsız değil. Fenerbahçe bunu başaracak güçte olduğunu oynadığı maçlarla kanıtladı.