Özür dilerim Bu ülkeye gelen en iyi yabancıydı benim için Alex. Dün gece de mühürledi bu düşüncemi. Carlos'un büyüklüğü tartışılmazdı. Ama devre arasında onun formasını kaparcasına alan Rus oyuncu da benimle aynı fikirdeydi. Fenerbahçe idi ikinci tura çıkarak Türk futbolunu onurlandıran, sarı-lacivertli oyunculardı mükemmel mücadeleleriyle alkışı hak eden ve 'çırak' denilen Zico'ydu pek çok "bilenin" şapka çıkarması gereken. Ve bendenizdi, bu grup başladığında kimseler Fenerbahçe'ye şans vermezken "Fener 12 puanla gruptan lider çıkar" diyerek, sizi yanılttığı için özür dilemesi gereken. Bir puanlık yanılgım olsa bile. Maç mı? Anlatayım. İki takımı karşılaştırınca Fenerbahçe gömleği iki numara büyük giyendi CSKA'ya göre. Adamların sahadaki 11'i bir daha ancak 31 Şubat'ta bir araya gelirdi. Bunu anlayan Fenerbahçe rakip alanda basıyor, top kazanıyor, defansı hataya zorluyordu. CSKA'nın çağ dışı kalmış 3'lü defansı ve hücumda 19'luk "bebeleri" Ramon ve Janczyk dışında filan falan da yoktu. Buna rağmen bir ara yavaşlayan Fenerbahçe'ye dünkü yazımda "Gazzaev'in karısı Bella mı gol atacak" dediğim CSKA, gerçekten de gol atamıyor ama bu işi Edu, onların adına yapıyordu.
Baltayı bırakma Buna rağmen pozisyona giren Fenerbahçe, iki dakika sonra Alex ile "Sizin çapınız bizi geçmeye yetmez" diyordu. İlk yarının sonunda Alex'in "İnceci" tarafından pası maçın yıldızı Uğur'un ayağından "bu iş biter" dedirtiyordu. Her ne kadar "Deivid'e tahammül" Zico'nun "Teamülü" olsa da Uğur, Selçuk ve Aurelio'nun muhteşem oyunu Alex ile birleşince 60. dakikadaki Fenerbahçe'nin 18-5 şut üstünlüğü maçın akçiğerlerinin röntkeni oluyordu. Bir Rus atasözü "Kurtlarla arkadaş ol, yalnız elinden baltayı bırakma" der. Maç boyu rakibinin güçsüzlüğünü bilen ama temkini elden bırakmayarak galibiyete ulaşan Fenerbahçe'ye ikinci turda alması şart olan santrforu ile beraber başarılar diliyorum.