Omuz omuza Galibiyeti zihninde kotarmak kadar anlamlı bir duruş yoktur. Fenerbahçe, derbiyi maçtan önce kazanmıştı zaten. Ve saha içinde verdiği mücadeleyle, Galatasaray'dan çok daha çağdaş ve yaratıcı bir futbol takımı olduğunu da gösterdi. Galatasaray'ın yenilgisinde Kalli'ye fatura çıkaranlar, Fenerbahçe'nin özellikle ikinci yarıdaki futbolunun karşısında hiçbir sistemin geçerli olamayacağını neden görmek istemiyor. Ne yani, Hasan Şaş'a "alternatif fedai" olan Ümit Karan'ın 90 dakika oynaması mı değiştirecekti sonucu? Yoksa Galatasaray'ın gerçek yöneticisi Hakan Şükür mü? Benim merak ettiğim; Galatasaray'ı sürekli yenmesi sebebiyle, Fenerbahçe'nin ceza kuruluna sevk edilme ihtimali var mı acaba? Yengeç dansını tartışanlar bunu niye tartışmadı?
***
Her şey bir yana asıl mesele, Fenerbahçe taraftarının tribündeki resmiydi. Geçmiş zamanların güzellikleri birikmişti Şükrü Saracoğlu'nda. Ezeli rekabeti, vahşet tiyatrosuna çevirmeden maçı tamamlamak nasıl da mümkünmüş gördük. Sevinçler her statta aynı olabilir ama... Nefretler aynı değil!
***
Fenerbahçe için artık dün yok, yarın var. Yarın "PSV-İnter ve CSKA'ya karşı omuz omuza..." Dünya hızla kirlenirken, birinciliği futbola verdiler. Bosna takımı nasıl ki, komşuluk ilişkilerini, futbol adaletinin üzerinde taşıdıysa, PSV'nin arkasındaki sponsorluğun, Fenerbahçe'nin belini kırmak için mektup yazdığına da hiç şüphem yok. Fakat bildiğim bir şey var. Hangi dilde yazılırsa yazılsın, Şükrü Saracoğlu'nda bütün mektuplar aynı şekilde açılır. Hele bu saatten sonra. Saflar sıklaştığı zaman, "üçü bir yerde" içmenin keyfine doyum olmaz!
***
Fenerbahçe'nin Galatasaray galibiyeti, ligin tepesinde denge unsuru oldu. Sivasspor düşlerinin içindeki gezintiden, liderliğe yükseldi. O düşlerin gerçek olması mümkün olur mu derseniz, Türkiye'de asıl meselenin bu olduğunu görürsünüz. Sivasspor altyapıya önem veriyor. Sivasspor, uyduruk starlara bedavadan para dağıtmıyor. Ve arkasında harika bir taraftar kitlesi var. Eğer bizim ülkemiz çağdaş bir futbol ülkesi olsa, Sivasspor'un şampiyonluk umutlarının dağ gibi olmasından söz edebiliriz. Ama sistemin çarkı, Sivasspor'un dilindeki şarkıyı susturacaktır. Bizim ülkemizde şarkılar da günlüktür çünkü!
***
Benim için haftanın en anlamlı görüntüsü, İngiltere'deydi. Tuncay Şanlı, İngiltere'de rakiplerini can evinden vurmanın mevsimini başlattı. Arsenal'a attığı gol, Türkiye'de onun yok olması için çırpınanlara da atılmış bir goldü. Futbolda alın terinin karşılığını geç de olsa alıyorsunuz. Hani toprağa bir damla su dökerseniz tohum fışkırır ya, aynen o biçim... Tuncay'ın giderken verilmiş bir sözü vardı. Onun sözünü tutmadığını şimdiye kadar hiç görmedim.