Maç başladığı andan itibaren, hatta başlamadan önce Fenerbahçe seyircisinin muhteşem gösterisi sarı-lacivertli takımı derbiye 1-0 önde başlattı. Fenerbahçe de taraftara 5. dakikada cevabı verdi. Galatasaray, muhtemelen 6-0'lık yenilginin hâlâ etkisinde. Çünkü sahada futbol oynamak yerine rakibin oyununu bozmak üzerine bir taktik anlayışı içindeydi.
Her ne kadar hocaları bu maçın, diğer karşılaşmalardan farkı yoktur dese de takımı bu derbi baskısı altında ezilmiş görünüyordu. Bir de üstüne Fırat Aydınus'un sertliğe müsaade etmesi, özellikle Galatasaraylı futbolcuların oyunu bozma çabalarına destek oldu. Ama sahada görünen bir gerçek vardı... Fenerbahçe, Avrupa kupalarında oynar gibi tam konsantre olmuş ve futbol oynama arzusundaydı.
Deivid'e yakışmadı İlk yarıda Galatasaray'ın hiç pozisyonu yoktu. İkinci yarıda ise Fenerbahçe tarihi farkı yakalayabilirdi. Ama kale önündeki futbolcuların, 'al gülüm-ver gülüm' oynaması nedeniyle Fenerbahçe farkı kaçırmış oldu. Aslında Fenerbahçe ligde bu statta daha zor karşılaşmalar yaşamıştır. Bu galibiyet maçın adının derbi olmasına rağmen, sahadaki sitrese rağmen, Fenerbahçe için kolay bir maç oldu. Zannedersem Fenerbahçe-Galatasaray maçlarını sarı-lacivertli taraftarlar yüzde yüz galibiyet maçı olarak görmeye başladı. Bir tek aklımızda üzücü kalan nokta Deivid'in rakibine attığı kafaydı. Bu hareket, tecrübesine hiç yakışmadı. Üstelik güzel oynuyor ve çok da şık bir gol atmıştı. Görüldüğü gibi Fenerbahçe, bu derbi ile rahat bir traş oldu. Şimdi asıl Şampiyonlar Ligi'nde grubun son maçında, muhteşem bir seyirci desteğiyle galibiyeti alması gerekmekte.
MURAT BAŞOĞLU