Yerken kolay Beşiktaş'ın istatistikleri büyük zaferlerden sonra sıkıntı yaşadığını gösteriyordu. Dolmayan tribünler ve 7 eksik Marsilya maçının ardından Rize sınavının zorlu geçeceği düşüncesini güçlendirdi. Maçın ilk periyodu hariç beklediğimden çok daha öte konsantre olmuş bir takım gördüm. Özellikle 20 ve 40. dakikalar arasında siyah-beyazlı futbolcuların kazanma hırsı, topu kullanması ve yakaladığı pozisyonlar adına çok başarılı buldum. Bu dakikalarda Beşiktaş'ın ortaya koyduğu oyunun 2 golü hak ettiğini söyleyebilirim. Ancak futbolun güzelliği burada. Yakaladığınız pozisyonları atacaksınız. Atamazsanız iyi kapanan, defansta yardımlaşan, o ana kadar tek isabetli şutu bulunmayan rakibiniz Rize, 50. dakikadaki gibi ilk pozisyonunda golü atar. Bu karşılaşmanın birinci durumu. İkincisinde golden sonra siyahbeyazlı takımın, Marsilya maçından bile tempolu, izleyenleri heyecanlandıran futbolunu izledik. Bu noktada çok iyi kademe yapan başta Kürşat, Ergün Teber, Suat Usta ve kaleci Gonzalez'in müthiş performansını da unutmayalım. Delgado'nun 1-1'i getiren golüne kadar ve hatta golünden sonra Rize takımı Beşiktaş'ın temposuna inanılmaz direnç gösterdi. Hatta alınan risklerden de faydalanabilirdi.
Kaleci problem Dün gece taraftar takımının mücadelesinden ve sonuç hariç futbolundan memnun ayrıldı. Dün gece maçın özeti: Beşiktaş zor atıyor, kolay gol yiyor. Bobo ve Nobre'deki düşüş devam ediyor. Ertuğrul Sağlam'ın elinde böyle zor dönemlerde sahaya sürecek "kurtarcı" da az. Gerçi Higuain de kulübede ama Ertuğrul hoca ona şans vermiyor. Sezon başından bu yana siyahbeyazlı takımın kalecilerden yana yüzü bir türlü gülmedi. Rüştü ve Hakan böyle hatalara, gol yemelere devam ettiği müddetçe Beşiktaş her zaman sancı çekmeye devam eder.