Zor dostum zor Beşiktaş'ı anlamak da anlatmak da zor. Karşında ligin en kötü takımlarından Rize var. Maç başına ortalama 2 gol yiyen bir Rizespor bu. Hadi kupada bir kaza oldu ve böyle bir takıma yenildiniz, peki bu na ne demeli? Kör bile aynı kuyuya iki kez düşmez derler ya, Beşiktaş düşüyor. Garip bir maçtı tek kelimeyle. İlk 20 dakikada çabuk paslaşan, ayağa oynayan, ters toplarla rakibi şaşkına çeviren, Delgado, Serdar, Sedef ve Tandoğan'la bindiren Beşiktaş bu süre içinde doğru düzgün gol pozisyonu bulamadı. Kartal oyunu rölantiye aldığı anda ise orta saha Rize'ye geçti. Koca ilk yarı saman alevi gibi parlayan bir takım izledik, hepsi bu. İkinci yarının başında Baki ve Rüştü'nün büyük hatası sonucu yenilen gole Rizesporlu futbolcular da şaşırdılar! Beraberliğe dünden razıyken bir anda öne geçtiler. Bu golden sonra hırsı, aklının önüne geçen Kartal, karambol ortalarla gol aramaya başladı. Hava toplarını Rize kalecisi, armut gibi toplayınca Ertuğrul hoca çözümü Batuhan'ı sahaya sürmekte buldu. İlginçtir, Batuhan da o boyla bir tek hava topu alamadı.
Sen hakemliği bilmiyorsun Beşiktaş'ın en iyisi Delgado'nun müthiş golünden sonra galibiyete ulaşmak için yaklaşık 20 dakikalık bir süre kaldı. Ancak sahada bu süreyi değerlendirebilecek soğukkanlılıkta bir Beşiktaş yoktu. Galatasaray takılmış, Sivas kaybetmiş, tam zirveye yapışacakken Rize'ye can vermeyi başardı Beşiktaş. Kutlamak gerek. Maçın hakemi Zafer Önder İpek'e de bir çift sözüm var. Kusura bakma Zafer hocam, sen futbolu bilmiyorsun. Bobo gole gidecek, avantajı oynatmak yerine faulü veriyorsun. Kürşat yardımcı hakemine on dakika hakaret etti, sen seyrettin. İlk yarıda iki sakatlık oldu, bir saniye ekstra zaman oynatmadın. Komik kararlarınla durduk yere maçı gerdin, kusura bakma, bu hakemlik değil.