Özür borçluyuz Voleybol için "Basında ettiği değeri bulmuyor" diye yakınıyoruz. Bazen "Acaba gereğini yapıyor muyuz" diye de düşünüyorum. Futbol ve basketbolun önüne geçilemez. Birinin trajı ve popülaritesi, ötekinin de halkla ilişkileri mükemmel. Ya voleybol? Herkes kendi aleminde. Olay geçen hafta oldu ama, adeta çıldırdım, görmezlikten gelemem. Voleybolun ekranda görünmesi ilgi kazandırıyor. Spor dışındaki programlarda görünülmesi artı puan. Yıldız kızlarımız Dünya Şampiyonası'ndan önce atv'de Ferhat Göçer ile Hüsnü Şenlendirici'nin SARI SICAK programına konuk olmuşlardı. Ve sonuç, dünya ikinciliği. Bir dopingtir o ekran. Bazı televizyonlardaki gibi "Körlerle sağırlar" doping değil, utanç.
Filenin Sultanları Kanal D'de zevkle izlediğimiz Beyaz Show'a davet edildi. İnanmayacaksınız kulüp yöneticileri "Hayır" demiş. Nedenini sordum, birisi "Gece 01.00'de çok geç" dedi. Diskolara gidenlere 03.00'e kadar ses yok, ama voleybolun reklamını yapacak program yasak. Çok şey yazmak istiyorum ama bu kafadaki yöneticiler anlamaz. En iyisi Beyazıt Öztürk'ten bu camianın bir bireyi olarak özür dileyeyim: "Kusara bakma Beyaz."