Gol yiyoruz, adamlar doğal olarak seviniyor. Doğal olmayan şey ise yapılan yorum: Olsun, biraz sonra da biz seviniriz!...
Aslında Fenerbahçe'nin bu maça "Allah Allah" nidalarıyla çıkması pek yakışıklı olurdu. Çünkü adamlar forma değil Haçlı Seferi'ne katılan şövalye giysileriyle sahadaydı. Maç başında pek keyiflendiğimi söylemeliyim. Kadrolar okundu baktım Stankoviç var.
Dalya dedi İçimden, "Bu beyefendi Beşiktaş'ı çalıştırdığı yıllarda bile epey yaşlıydı,
şimdi dalya demiş 100'ü devirmiştir yaşasın" deyip sevindim. Sonra baktım ya isim benzerliği var ya da mucize estetik ameliyatlar sonucu gencanlı hale bürünmüş Stankoviç hoca. Ama olsun attığı şutların gayrı isabet yüzdesi oldukça yüksekti ilk devre.
Barzani maçta mı? Zeki müdür bana "maça konsantre ol başka şey düşünme" talimatı verdi ama serde habercilik var. O yüzden gazeteci büyüğüm Selahattin Duman'ı arayıp; "Abi sen maçtasın. Etrafa bak bakalım, Barzani gizlice maça da gelmiş olmasın?" diye sordum birkaç kez. Son aradığımda, bu şahsın nerede olduğuyla ilgili verdiği adresi yazmaya aile terbiyem müsaade etmiyor.
Akıllı ol Volkan Takımda en çok huy kaptığım adam olan Volkan'a son haftalarda yeni yeni kanım ısınıyor malum. Lakin bu delikanlı bana inat mı yapıyor ne? Topu oyuna sokma konusunda top toplayan 2.5'luk çocuklar bile daha akil davranıyor kardeşim. Gerçi kendisi eldivenlerin elini sıktığını bile yarım saat ısınıp, 28 dakika da maç ettikten sonra ancak idrak edip değiştirdi ama yine de dikkatli olmalı.
Üvey Baba Yılmaz Şenol bizim serviste yazılarıma en çok karşı çıkan yöneticilerden. "Gereksiz malumatlar veriyor" diye idareye şikayet ediyor duyuyorum. O, asıl maçı anlatan spikeri şikayet etsin. Adam bize bilgi diye, " İnter hocasının soyadı solak anlamına geliyor. Topçuyken kendisi de solaktı" diye ıvır zıvır naklediyor. Az sonra da 2. bombasını patlatıp; " İnter'li bu futbolcunun gerçek soyadı bilmem neydi ama üvey babasının soyadını aldı ve böyle oldu" diyor yav. Bu arada Fenerbahçe kısa kollu çıktı ama Zico'nun üzerinde aba kumaşından kutup tipi palto vardı. Çocukların başına bahar mı vurdu, Zico mu çıt kırıldım oldu, yoksa Malzemeci Şerafettin kargoya yanlış forma mı yükledi?
Kendimi tuttum! Oh hooo, bunları anlatırken 2. yarı başladı bile. Ben yine spikere takılıyorum. Bu defa daha da matrak. İnter'li bir şut çakıyor, auta gidiyor bizimki anlatıyor; " Sevgili seyirciler, öyle bir oh biriktirdim ki içimde kendimi tuttum tuttum ve burada oyuna kesiverdik." Ben sözlerdeki şifreyi çözmeye çalışırken anahtarı kendisi veriyor. Yorumcu Mustafa Denizli'ye diyor ki, " Hocam heyecanlı anlatayım diyorum ama Fenerbahçe o heyecanı yaratmıyor."
Laf salatası Arkasından "şimdi golümüz geliyor" diye müthiş bir öngörü sunuyor ama lafı ağzından düşmeden Cruz- Edu karışımı golü yiyiveriyoruz. Adamlar seviniyor doğal olarak da doğal olmayan laf salatası yine spikerden geliyor: "Olsun sevinsinler. Biraz sonra da biz seviniriz."
Servisi