Ben "Uğur" dediğim için Sabri'yi aldı Fatih Terim şapkasını önüne koyup, çok iyi düşünmeli. Fatih Terim'in herhangi bir şeyi ispat etmeye ihtiyacı yok, kimseye... O hâlâ bu ihtiyacı duyuyor. 'Şunu ispatlamalıyım Hıncal'a, bunu ispatlamalıyım Rıdvan'a, ötekini ispatlamalıyım Mustafa Denizli'ye' dememeli. Bunlara göre yapıyor takımı, takıma göre, maça göre değil. Bana biri Bosna maçında Sabri'yi oyuna almasının mantığını söylesin... Takımı perişan ettiği için Kalli tarafından 40. dakikada oyundan çıkarıldı. Değişikliği yaptığı anda takımın Sabri'ye mi ihtiyacı var? İşte hâlâ Uğur oynuyor ve muhteşem oynuyor. Türkiye'nin en iyi sağ beki Uğur bana sorarsan ama bunu ben dediğim için Sabri'yi çağırıyor, oyuna da Sabri'yi sokuyor. 'Gördün mü Hıncal efendi' demek için. Başka bir sebebi varsa söylesin bana... Futbol düşüncesi içinde o maçta, o dakikada Sabri'yi niye oyuna aldığını bana bir anlatsın.
YUSUF BİR VAR BİR YOK Ha 'Bosna'dan korkuyorum, ödüm patlıyor. Bir Gökhan Gönül yetmiyor, iki bekle oynayayım' diyorsan o ayrı. Oynamadığı açık açık görülen, hırslığı olmadığı, kazanma niyeti açık açık görülen Bosna'dan korkup, sen ikinci sağ beki oyuna alıyorsan bitmişsin zaten... Ayrıca madem Sabri'ye o kadar güveniyorsun, Sabri niye en baştan kadroda yoktu. Niye 'İbrahim sakatlandı' diye son anda kadroya aldın. Yusuf da öyle değil mi! Son anda takıma aldığı Yusuf'u oyuna sokuyor, son anda takıma aldığı Sabri'yi oyuna sokuyor. Niye? Bunlar milli takıma alınacak çapta adamlarsa niye son dakikada çağırılıyor? 'Maçı kurtarsın' diye aldığın Yusuf, ertesi maç niye kadroda yok? Bosna maçında ayağında top tutacak adam yoktu sahada. Topu tutmaya ihtiyacın olabilir senin!.. Maçı kurtarsın Yusuf, kadroda yok aynı Yusuf! Hangi Yusuf? Son dakikada kadroya çağrılan Yusuf... Bunları bana birinin anlatması lazım. Bunlar herkesin yapabileceği hatalar. Ben de yapabilirim ama benim canavar gibi bir ekibim varsa, 'Hıncal hoca, ne yapıyorsun, deli misin sen? Üşüttün mü kafayı?' der bana, ben de bir kez daha düşünürüm. Fatih'in kadrosunda böyle biri yok.
HERKES ÇOK SEVİYOR Tekrar söylüyorum: 1- Kadrosunu yeniden kurmalı. Yanında, kendisiyle kavga edecek, kafası bozulduğu zaman kalkıp, soyunma odasında kapıyı çarpıp çıkabilecek güçte, çapta, karakterde, yetenekte adam olacak. Bütün Türkiye de bilecek ki Fatih Terim giderse, takımın başına o gelecek. Böyle birini yanına alacak. 2- Hiç kimseye, hiçbir şeyi ispat etmeye gerek duymayacağını, kendi içine yerleştirecek. Kafasına, beynine, kalbine... İnandığı doğruları yapacak, başkalarına ders verme eylemleri, hareketleri değil. Milli takım, Fatih Terim'in dershanesi değil. Kendini kanıtlama yeri değil. Hıncal'a söyleyeceği bir şey varsa, Hıncal'la oturur söyler. Rıdvan'a, Mustafa'ya bir şey söyleyecekse oturur söyler. Hepsi Terim'in çok yakın arkadaşı. Hepsi çok seviyor Terim'i, ben biliyorum. Bunlara bir takım şeyleri kanıtlamaya, 'Bakın ben doğru yaptım' diye göstermeye uğraşmasın. Bunlara gerek yok. Başına ne geliyorsa bundan geliyor. DEVAMI YARIN