Kadro yeterli ama! Beşiktaş'ın Ankara'daki futboluna bakınca Marsilya maçı öncesi umutlu olmak kolay değil. OFTAŞ önündeki Beşiktaş'ın ne savunması güven verdi, ne orta sahası, ne de hücumcuları. Bırakın bölgeleri, kişisel olarak performansını üst düzeye çıkarabilen bir futbolcu yoktu. Hal böyle olunca futbol dünyasının kenar mahallesinde, ikamet eden "Her maçın havası ayrıdır" tezi dışında umutlanacak bir şeyler bulmak zor. Evet her maçın havası ayrıdır, futbolcular bu 90 dakikaya çok iyi motive olabilirler ve o taktirde işler değişebilir. Bizim kenar mahallede ikamet ediyor dediğimiz tez de budur. Çünkü motivasyon profesyonellerin işidir. Gerektiğinde taşın altına ellerini koyar ve sonucu alırlar. Beşiktaş bunu Liverpool maçında yaptı. Ancak o zaferin bir tesadüf olduğu da rövanşta ortaya çıktı.
Para ağaçtan toplanmıyor Bir takım düşünün, işleri futbol oynamak olan futbolcular sahada ruh gibi geziyor. Kimsenin kimseden haberi yok. Maç sırasında çaktırmadan iki oyuncuyu dışarı alsanız, kimse farkına varmaz! Yardımlaşma, arkadaşını gözleme, kollama, kademeye girme diye bir şey yok ki. Gol sevinçleri bile hüzünlü bu takımın! Yönetim ve teknik heyet mevcut duruma çare bulmak yerine, göz korkutma yöntemini tercih ediyorlar. Aba altından sopa gösterip motivasyon sağlamaya çalışıyorlar. Futbolculara verilen mesaj, "Kötü oynayan gider" şeklinde. Bu bana komik geliyor. Her futbolcunun, özellikle de yabancıların yaptığı kapı gibi anlaşmalar var. Kimi korkutuyorsunuz? Adam gider, giderken de alacağını alır. Siz vermezseniz, FIFA verir. Bu kadar basit. Beşiktaş vazgeçmeli bu arayıştan. Kadrosu yetersiz falan değil Kartal'ın. Problem, ödeme sorunları... İlgisizlik nedeniyle kafaların karışık olması. Çözüm bulacak yönetici varsa çıksın. Aksi halde yeni borçlar yaratacak transfer girişimlerinden kaçınmaları bile büyük hizmet olacaktır. Beşiktaş'ın sokağa atılacak parası yok. Ağaçtan toplanmıyor o milyon euro'lar. Artık birileri bunu anlasa iyi olur.