Terim değişmeli Biz Dünya Kupası eleme grubundan birinci çıkarız. Yeter ki önümüzdeki bir seneyi iyi değerlendirip, yeniden yapılanma gerçekleştirilsin
Terim, yeniden yapılanmaya kendisinden başlamıyorsa yapacağı her şey aldatmadır. Yanında kendisiyle kavga edecek çapta bir kişi olması lazım
Hiçbir şeyi ispat etmeye çalışmaması gerektiğini içine yerleştirecek. İnandığı doğruları yapacak, ders verme eylemleri içinde olmayacak
Türkiye, Bosna'yı yenerek finallere adını yazdırdı ancak Bosna maçında ortaya koyduğu futbol da fazla beğenilmedi. Bosna'nın grupta iddiası olsa finallere gidebilir miydik? Bir defa tartışmalar gayet faydalı. Çünkü biz bu gruptan öyle bir çıktık ki özellikle son maçlarda oynadığımız futbolla, Bosna maçı da dahil bunun içine, 'Gitsek ne yazar, gitmesek ne yazar' diyenlerin sayısı hayli fazlaydı. Bu tartışmaları en iyi değerlendirmesi gereken kişi Fatih Terim. Çünkü Fatih Terim gayet iyi biliyor ki Avrupa Şampiyonası onun kariyerinin sonu da olabilir, Terim'in yeniden doğuşu da olabilir. 1996'da İngiltere'deki maçların onu nasıl etkilediğini en iyi bilenlerden biriyim.
O maçları izlemeye gelen Türklerin arasındaydım. Nasıl bağırıyor, nasıl saldırıyorlardı insanlar. Galatasaray'ın başına gelip, yaptıklarıyla kendisini kanıtladı, dünyanın sayılı kulüplerinden Milan'ın başına geçmeyi başardı. Ama ondan sonra Fatih Terim yok. Galatasaray'daki ikinci gelişi karanlık, milli takım başına gelişi hiç parlak değil. 'Bosna maçını kazandım' diye övünecek sonuncu kişi Türkiye'de şu anda. Adama bir defa sorarlar: 'Niye bu Bosna maçına kaldı her şey?' Sen Malta'yı, Moldova'yı yenemezsen, Bosna'ya orada mağlup olursan, Avrupa Şampiyonası'nda ne işin var? Türkiye, Bosna Hersek maçına PAF takımı ile de, güle oynaya da çıkabilirdi. Bosna öyle oynadı maçı. Biz o Bosna'yı güç bela yendik.
ULUSOY KORKMUŞ! Çok rahattılar. İstedikleri zaman hücuma çıktılar. Gol atacak pozisyonlar da buldular. Bu galibiyetin katiyen övünülecek bir tarafı yok! Ben maçtan sonra Fatih Terim'in 'Avrupa Şampiyonası finallerine gitmeyi hakikaten güç de olsa elde ettik. Bunun için mutluyuz. Türk halkı merak içinde olmasın, gelecek sene finallerde oynayacak takım bu değil' demesini beklerdim. Kendi öz eleştirisini de yaparak. Artık geçmişle ilgili eleştirileri durdurup, geleceğe dönük ne yapılması gerektiği konusuna gelmesi lazım. Ne yapılmalıyı anlatırken, geçmişteki hatalarını göz önünde bulundurabilir. Ama bitmiş artık o işler. Ali Sami Yen Stadı'nın seçilmesi bana sorarsanız bir intihardı. Ama seçtiler. Niye seçtiler? Efendim, 'Kaybedersek, Fenerbahçe stadından çıkamayız' diye korkmuş Haluk Ulusoy. Kendi sahasında oynadığın zaman en iyi sahada oynayacaksın, en iyi zeminde oynayacaksın. Bu senin avantajın. Çünkü sen iyi futbol oynayan takımsın ve de kazanma zorunluluğun var. O zaman zeminin en iyi olması lazım. En kötü zemin Ali Sami Yen'de. Maç günü olan rezaleti görüyorsunuz. Yanlış kum dökmüşler, hakem "Maçı yoksa oynatmam" demiş ve deniz hayvanlarının kabuklarını, çakıllarını toplamışlar. Fatih Terim bu zemini bilmiyor mu? 'Bilmiyorum' derse daha ayıp. Milli takımın teknik direktörü, bu kadar kritik bir maçın zeminini gidip seçmez mi? 'Biliyorum' derse ayıp, 'Bilmiyorum' derse daha ayıp. Senin seyirciye ihtiyacın varsa, seyircinin en kalabalık ve sahaya en yakın olduğu yer Fenerbahçe stadı değil mi? Ali Sami Yen'deki seyircinin zerre kadar futbolla alakasının olmadığını Fatih Terim bilmiyor mu? Aradaki atletizm pisti yüzünden, tribünlerin, sahaya 50 metre mesafede olduğunu Fatih Terim bilmiyor mu? O zaman bu stat nasıl seçilir, nasıl tercih edilir: 'Ben bu statta Galatasaray'ı zaferlere götürdüm. Benim uğurlu stadım.' Bu mu yani, 2007 yılında, stat seçim kriteri? 2010 Dünya Kupası elemeleri için yine bedava bir kura çekmişiz. İspanya dahil, bu grupta yenemeyeceğimiz takım yok. İspanya Milli Takımı'nın oynadığı futbolun da dişe dokunur bir tarafı kalmadı. Biz bu gruptan 1. çıkarız. Çok rahat 1. çıkarız. Yeter ki önümüzdeki 1 seneyi iyi değerlendirip, yeniden yapılanma yapılsın. Yeniden yapılanmak için madde 1: Fatih Terim ekibini yeniden oluşturmalı. Terim, şu soruma açık seçik yanıt versin: Yarın görevi bırakırsa, 'Benim görevimi şu alsın' diyeceği bir kişi var mı yanında? Bunu Fatih Terim'e sorma konusunda kendimi çok haklı hissediyorum. Çünkü Fatih Terim'i, milli takımın başına Piontek tavsiye etti. Hatta adam tazminatsız görevden ayrılma şartı olarak da onu ileri sürdü. "Fatih Terim benim yerime gelir, ben de o zaman Türkiye'den ayrılırım" dedi. Şimdi Fatih Terim'in böyle bir yardımcısı var mı? Piontek'in kurduğu sistemi Fatih Terim gayet iyi bilir. 'Ben Türkiye'nin başına geldim, geldim, Fatih Terim, Ümit Milli Takım'ın başında olsun. Aynı zamanda da A Milli Takım Teknik Direktör Yardımcısı olacak. Böylece ben gittiğim zaman milli takımın başına gelecek. Neden? 1- Benim yardımcım olduğu için. 2- Ben gittiğim zaman onunla çalışan Ümit Milli Takım oyuncuları, A takım seviyesine geldiği için... Kendi oyuncuları ile beraber gelmiş olacak.' Her taraftan Fatih Terim'i hazırladı A takım hocası.
PİONTEK'LE TARTIŞIRDI Fatih Terim şimdi bana söylesin: Kendi yanında böyle biri var mı? Böyle bir planı var mı, böyle bir düşüncesi var mı? Fatih Terim'i, yaratan adamdır Sepp Piontek. Fatih Terim'in Piontek ile nasıl futbol tartıştığının en iyi şahidiyim ben. Zaman zaman nasıl aykırı düşündüğünü, bu düşüncelerini ona nasıl anlattığının da şahidiyim. Fatih Terim'in yanında Türk Milli Takımı değil, herhangi bir Türk futbol takımını çalıştırabilecek çapta adam yok. Fatih Terim'in yanında, 'Kendisine, haklısın hocam, aslan hocam, senden büyük Allah var hocam, en büyük sensin' diyenler var. Bu değişikliği yapmazsa Fatih Terim, bana demesin, "Ben yeniden yapılanmaya giriyorum" diye. Yeniden yapılanmaya kendisinden başlamıyorsa, yapacağı her şey aldatmadır. Fatih Terim göreve geldiği zaman ben dedim ki, "Ersun Yanal'dan görevi devraldı, elemelerin bitmesine çok kısa bir zaman var. Bu takımla devam etmek zorunda ama buradan sonuç alır almaz 2008 Avrupa Şampiyonası için Fatih Terim muhakkak kendi takımını kurmak zorunda." Yeniden yapılanmayı o zaman yapmadı.
Servisi
