Kalli'nin işleri! Galatasaray, bir tuhaf kadroyla çıktı sahaya. Uzun zamandır ilk kez santrforsuz oynuyordu. Çift ön libero ve en ileride de Serkan. Serkan kendisine güvenenleri haksız çıkarmadı. Arda ile sahanın en iyisiydi. Pozisyonlara girdi, koştu, ikili mücadeleleri kazandı ve golünü attı. Açık konuşmak gerekirse sahanın en iyisiydi. Galatasaray yönetiminin, bu kadar erken Hakan Şükür'le ve Ümit Karan'la yollarını ayıracağını basına sızdırması yanlış. Hoş yönetimin yaptığı birçok şey var ki bunlar devede kulak kalır. Anlaşılan Galatasaray, bu maçları bu düzende oynayacak. Maçın son dakikasında oyuna giren Ümit Karan'ın yüz ifadesinden gerek Kalli ve gerekse yönetim ile ilgili düşüncelerini okumak mümkündü.
Aslında Trabzon kötü Galatasaray, dün gece Trabzonspor'u yenerek liderliğini sürdürdü ama bu takımın iyi oynadığını, Galatasaray'ın doğru yolda olduğunu ya da Kalli'nin başarısını kanıtlamaz. Bu durum esasında Trabzon'un kötü olduğunun kanıtıdır. Bir maç boyunca Trabzonspor'un Galatasaray kalesinde akına benzer bir girişimi var. Hani Ersun Yanal'ın, takımları hücum oynardı. Hani bol pozisyona girerlerdi. Dün gördüğümüz tablo bunun tam tersiydi. Trabzonspor, iyi oynamadı ve bu durum Galatasaray'ın ekmeğine yağ sürdü. Perşembe günü UEFA Kupası'nda oynanacak olan kritik Panionios maçı öncesinde bu galibiyet moral oldu. Oyuncuların, ya tamam ya devam karşılaşması öncesinde kendilerine güvenleri yerine geldi. Maçın hakemi Selçuk Dereli ise iyi bir maç yönetti. Oyuna fazla müdahale etmemesi ve çaldığı düdüklerle karşılaşmayı bölmedi. Bu da futbol adına olumlu bir havanın oluşmasına neden oldu.