Golcünün kralı gurbetten gelir! Bir tartışmadır gider durur yıllardır Türk futbol kamuoyunda; "Yabancıları sınırlayalım mı, yoksa serbest mi kalsın?" Adı budur tartışmanın. Ben fikrimi, kanıtlarımı ve araştırmalarımı da ortaya koyarak daha önce yazdım. Kalite sınırları belirlenir ve o sınıfa uyan dilediğiniz kadar yabancı transfer edersiniz. Ülke futbolu da o kaliteli adamlar gelince geri gitmez, tam tersi ivme kazanır. Kimsenin önü de tıkanmaz. 2. Lig'de yabancı futbolcu oynamıyor da ne oluyor? İşte hepsinin önü açık. Nerede son yıllarda gelip de Süper Lig'de başarılı olan oyuncu? Bir Gökhan Gönül var elimizde o kadar.
Belki diyebilirsiniz ki "Araştıran ve bulan yoksa onların suçu ne?" Bu konuda haklı olabilirsiniz ama orada da ben yine sistemin içinde, araştırmayanları, araştırmadıkları halde çalışıp, çabalayan, bize çamur atmaya çalışanları size havale ederim. Neyse derdim bu değil elbet, size bir küçük araştırmamın daha sonuçlarını vereceğim. Önce aşağıdaki tabloyu dikkatle inceleyin. Orada Avrupa'nın önemli liglerinde, şu anda gol krallığında önde giden oyuncuları görüyorsunuz. Tablo net bir gerçeği açığa çıkarıyor. Avrupa'nın devleri, özellikle hücum hatlarına yabancı ülkelerden adam getiriyor. Daha doğru bir deyimle, golcülerin ülke değiştirme şansları daha çok oluyor. Ve golcüler genellikle gurbetten geliyor. Bizde mi? Şu anda en çok gol atan oyuncular içinde sadece Gaziantepli De Nigris var. Bilmem "Deivid iyi oyuncu, buna itirazım yok ama Fenerbahçe'nin iyi oyuncuya değil, golcüye ihtiyacı var" derken, ne demek istediğimi anlatabiliyor muyum?
PEKi AZ GOL YiYENLERiN DEFANSI KiMLERE EMANET? Madem ki Avrupalı golcülerini gurbet ellerden seçiyor, o zaman da savunma adamlarını kendi ülkesinden seçer, hiç olmazsa "Çanakkale geçilmez" kısmını, biraz milliyetçilik yaparak, kendi ülkesinden olanlara oynatır diye düşündünüz değil mi? Bakın aşağıdaki tabloya, orada da yanıldığınızı görün. Avrupa'nın 5 büyük liginin en az gol yiyen takımlarının defanslarına baktım. Yani önüme gelen her takıma değil, hakikaten savunmayı iyi yapan takımların defanslarında "Kaç yabancı, kaç yerli oynatıyorlar" araştırdım. Sonuç yine yabancılar lehine idi. 25 kaleci ve savunma oyuncusunun 13'ü yabancı, 12'si yerli idi. Yani Avrupalı takımlar savunmalarını sıkı ve kuvvetli tutmak için de, aynen golcülerde olduğu gibi yabancılara güveniyorlardı. Başka bir deyimle; savunmasına, hele de kaliteli yabancı alıyorlar ise tablodan da göreceğiniz gibi fazla gol de yemiyorlardı. Bu 2 tablodan çıkan sonuç net. Artık globalleşen dünyada yerli-yabancı falan kalmadı. Adam kendisi için en uygun oyuncu kimse onu alıyor ve oynatıyor. 200 milyar dolarlık bu dev futbol sektöründe tersi düşünülmez ki zaten. 300 milyon dolarlık forma satıyor M.United yılda bu sayede. Bizde bu işi en iyi yapan Fenerbahçe bile 30-40 milyon dolarlarda kalıyor. Bu yüzden kimse yabancı kavgasına falan girmesin. Bu iş para kazanmak, reklam ve tanıtım yapmak için yapılıyor. O zaman, işi burada fazla anlamı olmayan "milliyetçi söylemlerle" sulandırmak yerine, kendimize bu müthiş tanıtım dünyasında yer edinelim. Tablo da ortada. Onun için araştırmadan, incelemeden ahkam kesenler görün bu gerçekleri de susun artık. Daha ne kadar belgeleri ile açıklayacağım bilmem ki!