Fırtına ve güneş Bünyesinde fırtınlar kopan, için için kaynayan G.Saray ligde ise şampiyonluğa koşuyor. Çelişki değil mi bu; tabi ki evet. Beşiktaş'a 7, Fener'e ise 6 puan fark atan sarı-kırmızılılar, bu kriz döneminde yarın Trabzonspor ile önemli bir maça çıkacak. G.Saray'ın sırtında önemli kamburlar var. Polat-Hakan Şükür restleşmesi, Milli maçlar nedeniyle verilen araya rağmen sakat futbolcuların eksileceğine artması bunlardan bazıları. Hakan Şükür-Lincoln'ün Feldkamp'la aralarında örülen buzlar yıkılacağına tam aksi giderek duvara dönüştü. Kalli ile futbolcular arasında kadro tercihleri konusunda yaşanan soğuk savaş da cabası. Bunlar lider bir takımın yaşamaması gereken sorunlar. Takım zirvede ama içteki bu hava nereye kadar bünyeyi etkilemez belli değil. Ama biz uyaralım, G.Saray yıkıldı yıkılmak üzere. Acilen yönetimsel bir dirayet ve istikrar sağlanmalı. Çünkü kalıcı başarının olmazsa olmazı bunlar. Ligde bir türlü aradığını bulamayan Trabzonspor yeni hocası Ersun Yanal liderliğinde G.Saray'ı konuk edecek. Yanal ile Trabzon'un ligde bir galibiyet, bir yenilgisi var. Yanal, G.Saray'ı çok iyi tanıyor. Eksiklerini ve artılarını biliyor. Kendini ispat adına öğrencilerini bu maça bileyeceğinden ve ölümüne oynatacağından kimsenin şüphesi olmamalı. G.Saray'ın ise bilinen zaaflarının yanısıra önemli eksikleri var. Feldkamp nasıl bir kadro çıkaracak, yine yeni bir şey mi keşfetmeye çalışacak kimse bilmiyor? Öyle ya da böyle G.Saray'ın alacağı kötü bir sonuç içteki fırtınayı gün yüzüne çıkarır. Bunun G.Saray'a vereceği tahribatı ise düşünmek bile istemiyorum. G.Saray'a kazanmaktan başka şansının olmadığını hatırlatmak istiyorum.