Paşa-çavuş! Az buz değil... 4 yıllık Yıldırım Demirören başkanlığı döneminde 4 teknik direktör, 44 futbolcu alındı. Harcanan para ise 113.1 milyon euro. Bunun karşılığında kazanılan sadece 2 Türkiye kupası. Sonuç elbette hüsrandır. Başarısızlığa kürek çektikçe çözüm için transfere kasa açıldı, transferde yapılan hatalardan ders almadan! Şimdilerde yine aynı hesaplar yapılıyor. 7-8 futbolcunun ocakta gönderileceği ilan ediliyor. 7-8 futbolcunun gönderilecek olması, yönetimin yeni bir fiyaskosudur... 2-3, bilemediniz 4-5 futbolcu transferinde yanılma olabilir. Böyle yanılmalar kaldırılabilir. Ama 7-8 futbolcuyu göndermenin yorumu bu işi bilmemektir... Özellikle, taraftarın da daha çok heyecan duyduğu yabancı transferindeki hayal kırıklığı, maddi-manevi kabullenilmesi güç yönetim başarısızlığıdır. Yedek kulübesinde nadasa alınmaları ise takıma uyumu ve başarısını olumsuz etkiler, iki tarafın huzur ve motivasyonunu bozar, ipleri kopma noktasına getirir. Yıldız da olsa... Geldiği günlerde "dünyanın 1 numaralı yıldızlarından" sunumu ile -ki öyledir- "Paşa" bile yapılan Ricardinho için şimdilerde "sepet havası" çalınıyor... Neden? Verim alınamamasının kusuru kimde? Brezilyalı yıldızda mı, hocada mı, sistemde mi, takım arkadaşlarında mı? Dünün "Paşa"sına neden son günlerde rütbe tenziliyle "Çavuş" muamelesi yapılıyor? Neden Holosko'nun transferinde "takas" için "pazarlık masası"na yatırılıyor? Bu soruların yanıtını teknik direktör Ertuğrul Sağlam vermelidir... Ricardinho bu denli sıradan futbolcu değildir. Kaldı ki gol şansı yüksek, hızlı, hırslı Holosko'ya pozisyon üretecek kişi, Ricardinho'dur. Ama o Ricardinho şutlanmak üzere! Rico'nun yerine daha iyisi alınmazsa Beşiktaş bugünleri de arar. Ricardinho'lar kolay yetişmiyor, kolay bulunmuyor...