Popülizm uğruna BİR taraftar şakşaklığıdır almış başını gidiyor. Popülizm batağına düşenler taraftarına yağ çekebilmek için ellerinden geleni ardına koymuyorlar. Tribünlerde kavga-küfür eksik olmuyor ama yağcılık felsefesinde değişen bir şey yok. Mesela Beşiktaş taraftarları Kadıköy'de tuvaletleri paramparça edip, oradan aldıkları insanı öndürebilecek düzeydeki porselenleri yandaki lacivert tribünün üzerine acımadan fırlatıyorlar. İçlerinde kadın ve çocukların bulunduğu 29 kişi yaralanıyor. Sahada maç oynanırken ambulanslar sürekli hastanelere yaralı taşıyor. Bunları yapanları eleştirmesi gerekenler, bırakın eleştirmeyi bir de "Cesurkalp" lakabını takıyor. Demek ki cesaret kadın ve çocuklara saldırıdan geçiyormuş. Neymiş efendim, "Sivasspor maç bitince alkışlanmış." O alkışın ne anlama geldiğini bilmeyecek kadar saf değiliz. O da kendi takımlarını protesto etmenin ayrı bir versiyonu idi. Yoksa 90 dakika boyunca, "Sivaslı ayılar, İstanbul'da ne arar" diye bağıranlar kimi, niye alkışlasın ki. Ülkemizdeki 6 milyon delikanlı Yiğido'yu ayı sınıfına sokanları eleştiren bir kişiyi göremedim. Bugüne kadar bekledim, her yer kapıduvar. Bari ben bir şeyler yazayım dedim. Ayrıca da Sivasspor'u canı gönülden alkışlıyorum. Eğer hakemler adil olursa - ki zor- ve Sivasspor aynı formunu devam ettirirse yarış F.Bahçe ile Sivasspor arasında geçecektir.